28 Temmuz 2017 Cuma

Kalkınma Bakanının İşsizlik Açıklamasına Dair Açıklama*

Türkiye’de resmi işsizlik verileri her ayın 15’inde veya hafta sonuna denk gelmesi durumunda 15’ini izleyen ilk işgününde saat 10’da TÜİK tarafından açıklanır. Temmuz ayının 15’i hafta sonuna denk geldiği için Nisan 2017 dönemi verileri Pazartesi günü saat 10’da açıklanmış ve bunun üzerine “işsizliğin azaldığına dair” hem resmi hem he özel kanallardan açıklamalar yapılmıştır.  Bu metin sadece Kalkınma Bakanı’nın bu yöndeki açıklamasına dair açıklamadan alıntı yaparak düzeltme denemesi yapacaktır. Sayın Bakanın açıklamasının[1] puntosu koyu olarak aşağıda gösterilmiştir, açıklamaya yapılan açıklamalar ise koyu değildir.  
Sayın Bakan’ın Açıklaması:
“Türkiye İstatistik Kurumu'nun İşgücü İstatistiklerine göre işsizlik oranı Nisan döneminde beklentilerin altında, yüzde 10,5 olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki dönemde yüzde 11,7 olan işsizlik oranı 1,2 puan azalmıştır. Ayrıca bir önceki dönemde 3 milyon 642 bin olan işsiz sayısı 3 milyona 287 bine gerilemiştir.”
Açıklamaya Açıklama:
1-         % 10,5 oranı mevsimsel etkilerden arındırılmış oran değildir. Dolayısıyla “önceki” dönemle kıyaslanacaksa bu dönem “Mart 2017” değil, “Nisan 2016” olmalıdır. Bu yönüyle de işsizlik oranı azalmamış aksine artmıştır. Artış oranı da 1,2 şeklinde olup çok yüksek bir artıştır. Aynı şekilde işsiz sayısındaki azalış da metodolojik olarak yanlış kıyaslandığından bir azalış varmış gibi gösterilmiştir. Önceki yıl aynı döneme göre işsiz azalışı değil tam aksine 463 bin kişilik işsiz artışı söz konusu. Dolayısıyla işsizlik oranı ve sayısında azalış değil artış gerçekleşmiştir. Bu artış da tarihsel bir artış olup 2009 krizinin etkisiyle artan 2010 yılı Nisan dönemi sonrası için açıklanan en yüksek işsiz sayısı ve oranıdır.


Sayın Bakan’ın Açıklaması:
“Diğer taraftan mevsimsel düzeltilmiş işsizlik oranında Ocak 2017 döneminden başlayarak dört dönem üst üste düşüş gözlenmiştir. Mevsimsel düzeltilmiş işsizlik oranı bir önceki döneme göre 0,2 puan azalarak yüzde 11,3 olarak gerçekleşmiştir.”
Açıklamaya Açıklama:

Önceki dönemden kasıt Şubat dönemidir. Görece yapılabilir bir yorum olsa da geçen yıl aynı dönem “mevsim Etkilerinden arındırılmış” verilere göre 1,3 oranında (arındırılmamış veri daha az artmış= 1,2) artış varken azalışa değinmek yanıltıcı olabilmektedir.
Sayın Bakan’ın Açıklaması:
“Hükümet olarak ekonomiye yönelik aldığımız önlemler ve attığımız adımlar ile işsizlik, önümüzdeki dönemlerde de azalışını sürdürecektir. Milli İstihdam Seferberliği'nin bundan sonraki dönemde yapacağı katkı bu konudaki iyileşmeyi güçlendirecektir. Mevcut durumda devam eden ve 2017 yılında uygulamaya konulan yeni istihdam teşviklerinin etkisiyle önümüzdeki dönemde istihdam oranında da artışların gerçekleşmesi ve bununla birlikte işsizlik oranlarının aşağıya çekilmesi beklenmektedir. 2017 yılı Haziran ayı işsizlik sigortası verileri işsizlik oranlarında düşüş olabileceğini teyit etmektedir.”
Açıklamanın bu kısmında;
1- İşsizliğin önümüzdeki dönemde azalacağına dair resmi bir veri (İŞKUR, SGK, TÜİK) bulunmamaktadır.
2- Milli İstihdam Seferberliği adı altında kaç kişinin işe yerleştirildiği belli değildir. Bu konuda ne İŞKUR ne de Çalış(tır)ma Bakanlığı resmi bir bülten veya açıklama yapmamıştır. Bu konuda atılan “Tweetler” ile İŞKUR’un sitesi örtüşmemektedir.
3- Sayın Bakan’ın kaynak gösterdiği işsizlik sigortası verileri tam tersine başvuruların son 3 ay içerisinde yeniden arttığını göstermektedir. 2017 yılı içerisinde İşsizlik ödeneği başvuruları aşağıdaki grafikte de gösterildiği üzere artmaktadır.


4 - İŞKUR verileri ile Türkiye Geneli veriler arasında birçok nedenle doğrudan ilişki kurulamaz. Bu nedenle de “teyit” iddiası açıklanmaya muhtaçtır.

Sayın Bakan’ın Açıklaması:
Türkiye ekonomisinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 519 bin kişilik ilave istihdam oluşturulmuştur. Son veriler incelendiğinde tarım dışı sektörlerde nispeten güçlü bir iyileşme olduğu gözlenmektedir. İlgili dönemde 2016 yılının aynı dönemine göre istihdam, tarım dışı sektörlerde 550 bin kişi artış kaydetmiştir.
Açıklamanın bu kısmında;
1-  İlave istihdam (519.000) mevsimsel etkiden arındırıldığında daha da azdır. (501.000)
2- Tarım dışı sektörlerde istihdam artışı ibaresi yanıltıcıdır. İnşaat sektörü dışındaki tüm sektörlerin alt sektörlerinde, TÜİK verilerine göre 183.000 kişilik istihdam azalışı yaşanmıştır. Sektörel istihdam değişimini gösterir tablo aşağıdadır. En çok azalış yaşanan sektörler Eğitim, İmalat ve Kamu Yönetimi şeklindedir. Buna karşın en çok artış olan sektörler ticaret, idari destek (çoğunlukla taşeron işçiliğidir) ve inşaat sektörüdür. Eğitim ve Kamu sektöründeki azalışın nedeni OHAL İHRAÇLARIDIR.
3- Sayın Bakan’ın açıklamasında değinmediği bir husus bu 519 bin kişilik artışın 262 bini (Yani % 50,5’i ) kayıtdışı sektörlerde olan bir artıştır. Dolayısıyla 15+ yaş nüfusun 1 Milyon 151 bin kişi, İşgücünün 982 bin kişi arttığı bir ülkede istihdamın hem de yarısı kayıtdışı olacak şekilde 519 bin kişi artması kesinlikle yetersizdir. İmalat sanayi istihdamının azaldığı bir ülkede işgücü piyasası olumsuz eğilimlidir. 



Sayın Bakan’ın Açıklaması:
İşgücüne katılım oranlarındaki artış eğilimi sürmektedir. Nitekim, bir önceki yılın aynı dönemine göre işgücüne katılım oranı 0,7 puan (982 bin kişi) artarak yüzde 52,7'ye yükselmiştir. Özellikle kadınlarda işgücüne katılım oranındaki (0,8 puan) artış dikkat çekicidir. İşgücüne katılım oranlarındaki güçlü artışlarla birlikte işsizlik oranlarında gerilemenin sürmekte olması ekonominin istihdam oluşturma kapasitesinin devam ettiğini göstermektedir.
Açıklamaya Açıklama:
1- Yukarıda da ifade edildiği gibi TÜİK ne de İŞKUR verileri azalan bir işsizliği göstermemektedir. SGK verileri de istihdamda belirtilen düzeyde bir artışın olmadığını göstermektedir.
2- Ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi ekonomik büyümenin pozitif yönde olmasına rağmen kayıtdışı istihdamın daha fazla artması ve işgücü artışının % 47’sine yanıt verememesi nedeniyle yetersizdir. Bu nüfus artışı ve işgücüne katılma oranı artışının mass edilmesi için daha nitelikli ve daha çok istihdam altyapısı sunulmalıdır.
Sayın Bakan’ın Açıklaması:
Sanayi sektöründe istihdam bir önceki yılın aynı dönemine göre 9 bin kişi azalırken, hizmetler sektöründe güçlenen artış trendi sürmektedir. Hizmetler sektörü istihdamında (inşaat dâhil) 559 bin kişilik artış kaydedilmiştir.
Açıklamaya Açıklama:
1-       Yukarıda da sektörel azalış ve artışlar ayrıntılı bir şekilde gösterilmiştir. Sanayi sektörünün toplam azalışı 9 bin gibi görünse de alt sektör olan imalatın daha çok azaldığı ifade edilmişti.

Sayın Bakan’ın Açıklaması:
2017 Nisan döneminde genç işsizlik oranı bir önceki döneme göre 1,6 puan düşüş göstermiştir.
Açıklamaya Açıklama:
1-       Türkiye’de genç ve kadın işsizlik oranları tarihinin en yüksek oranlarını göstermektedir. Geçen yılın aynı dönemine göre genç işsizlik oranı çok ciddi düzeyde artış göstermiştir. Genç işsiz sayısı bir yılda 195 bin kişi artmıştır.
Genel
Erkek
Kadın
Nisan
16,0
14,3
19,0
Mayıs
17,4
15,8
20,3
Haziran
19,4
17,4
22,9
Temmuz
19,8
17,2
24,6
Ağustos
19,9
17,0
25,1
Eylül
19,9
16,6
25,6
Ekim
21,2
17,9
27,1
Kasım
22,6
19,2
28,6
Aralık
19,6
17,4
23,7
2016 Yıllık
24,0
21,3
28,8
Ocak
24,5
22,6
28,1
Şubat
23,3
21,5
26,6
Mart
21,4
19,3
25,0
Nisan
19,8
17,2
24,6
Bir Yılda Genç İşsizlik Oranı Artışı
3,8
2,9
5,6




Sayın Bakan’ın Açıklaması:
2017 yılı ilk yarısı itibarıyla gerçekleşen veriler ekonominin beklenenden iyiye gittiğini göstermektedir. Özellikle yılın ilk çeyreğinde yakalanan yüksek büyüme performansının yıl boyunca devam etmesini bekliyoruz. 2017 yılı için hedefimiz olan yüzde 4,4'lük büyüme rakamının üzerine çıkacağımızı tahmin ediyoruz. Aldığımız önlemlerle artan büyümenin istihdama olumlu yansıdığını ve işsizlik oranının daha da aşağılara indiğini önümüzdeki aylarda hep birlikte göreceğiz.
Açıklamaya Açıklama:
1-Ekonomik büyümenin niteliğine göre istihdam yaratması yada yaratmaması olasılıkları kadar nasıl bir istihdam yarattığı da önemlidir.
2- İstihdamsız bir büyüme eğilimine girildiği görülmelidir.
3- Kayıtdışı, ücretsiz aile işçisi, geçici iş ilişkisi (kiralık işçilik), ucuz mülteci, taşeron  vb. eğreti istihdam şekilerinin yaygınlaştığı bir yerde nitelikli büyüme, istihdam ve sosyal güvenlik koşulları oluşamaz.
4- OHAL devam ettiği sürece ekonomi düzlüğe çıkamaz. 2017 yılı içerisinde işsizlik oranı da tıpkı enflasyon oranı gibi duble haneli olacaktır.
Açıklamanın sonucu olarak ülke genelinde azalış gösteren bir işsizlik verisi veya yeterince artış gösteren bir istihdam verisi bulunamamıştır. İşgücü piyasası verilerinin kıyaslanması önceki ay ile değil, önceki yıl aynı dönemdeki veri ile yapılmalıdır.
 * Bu yazı sendika.org sitesinde Kalkınma Bakanı’nın işsizlik verileri: Bulunamamıştır! başlığıyla 21.07.2017 tarihinde yayınlanmıştır. 

19 Temmuz 2017 Çarşamba

OHAL'DE İŞÇİYE DE MEMURA DA ZAM YOK, GREVSİZ TİS TISTIR ÇÜNKÜ.

Ücretler yönüyle ekonomik eğilimler tamamen emekçilerin aleyhinedir. Hem enflasyon oranının altında verilen zamlar hem döviz kuru oynaklığı nedeniyle satın alma gücü paritesinde yaşanacak olan düşüşler reel azalışın göstergeleridir. 2017 yılı için asgari ücrete yapılan günlük zam 1 doların altındadır (3,46 TL).



Tıpkı asgari ücretliler gibi kamu çalışanları da reel bir yoksullaştırma sistematiği içerisindedir. Mevcut durumda “grevsiz bir toplu sözleşme” (yani toplu sözleşme yok, yandaş sendikalarla birlikte toplu satış var) yapılmaktadır. Birçok temel talebin hiç yansıtılmadığı bu sözde sözleşmenin kararlaştırılan birçok maddesi dahi uygulanmamaktadır.  2002 yılından bu yana kamu emekçileri hep enflasyonun altında, verilen zamların da vergi dilimleriyle geri alındığı bir süreç yaşadılar. 2017 yılında getirilen zorunlu bireysel emeklilik sistemi (Z-BES) uygulaması kamu ve özel sektörde emekçilerin gelirlerine yeni bir tür el koyma biçimi olacaktır. Bu yolla batık şirketlerin maliyetleri yine halkın ve emekçilerin sırtına yükletilecektir.

Memurların Reel Kayıpları Gittikçe Artıyor

“Enflasyon oranı veya altında” zam alan kamu emekçileri ve diğer sabit gelirli yurttaşlar günden güne reel kayıplar yaşamaktadır.  2015 TÜİK yıllık enflasyon verilerine göre 2016 ve 2017 yılı memur zammı negatiftir. Döviz kurunun ek reel azalış etkisi dışında sadece enflasyon verilen zammın reel olarak verilmediğini göstermektedir. 2016 yılı için zam SIFIRIN ALTINDA Yüzde -0,16 iken 2017’de bu oran  daha da düşerek – 3,47 olarak gerçekleşmiştir.

Tablo 1:  Memur Maaş Zammı Neden Negatiftir
Değer Tanımı
Hesap Yöntemi
Değer
2015 Yılı Ortalama Maaşı[1]
100
Ocak 2016 Zamlı Maaşı
(100*6/100)+100
106
2016 6 Aylık Zam Toplamı
(106-100)*6
36
2016 Temmuz Zamlı Maaşı
(106*5/100)+106
111
2016 İkinci 6 Aylık Zam Toplamı
(111-100)*6
67,8
12 Aylık Toplam Ek Zam
(36+67,8)
104
Aylık Ortalama Cari Artış
(104/12)
8,65
Cari Zam Oranı
(8,65/100)
8,65%
2016 Reel Zammı
(Önceki Yıl Enflasyon Oranı 2015= 8,81) - (Cari Zam Oranı = 8,65)
-0,16
2016 Yılı Ortalama Maaşı
Neredeyse zam alınmadığı için yine 100 birim var sayılabilir
100
Ocak 2017 Zamlı Maaşı
(100*3/100)+100
103
2016 6 Aylık Zam Toplamı
(103-100)*6
18
2017 Temmuz Zamlı Maaşı
(103*4/100)+103
107
2017 İkinci 6 Aylık Zam Toplamı
(107-100)*6
43
12 Aylık Toplam Ek Zam
(18+42,72)
61
Aylık Ortalama Cari Artış
(61/12)
5,06
Cari Zam Oranı
(5,06/100)
5%
2017 Reel Zammı
(Önceki Yıl Enflasyon Oranı 2015= 8,53) - (Cari Zam Oranı = 5,06)
-3,47

2016 yılında 6+5 şeklindeki zam, yıllık ortalamada cari zam olarak  % 8,65 değerinde gerçekleşmiştir. 2017 yılında ise  3+4 şeklindeki zam, yıllık ortalamada cari zam olarak  % 5,06 değerinde gerçekleşmiştir. 2015 ve 2016 yıllarında enflasyon oranı sırasıyla 8,81 ve 8,53 şeklinde gerçekleştiğinden bu iki yıl negatif zam alınmıştır. 2017 yılı sonu için iki haneli enflasyon değerleri öngörülürken 2017 TİS görüşmelerinde yandaş sendika yine çarpıtmalarıyla sözde TİS imzalayacaktır.  MEMURSEN ve Bağlı Sendikalar yukarıdaki tabloda açıkça 8,65 olan oranın % 11 olduğunu kamuoyuna deklere edebilmişlerdir.

Tablo 2: 2017 Zammı İçin 3+4 Küçüktür 4+3’tenin İspatı

2017’de 3+4 halinde dönemsel zamlar enflasyon etkisi nedeniyle
(– )3,47 şeklinde reel ücret azalışına neden olacaktır.
2016 Yılı Ortalama Maaşı
Neredeyse zam alınmadığı için yine 100 birim var sayılabilir
100
Ocak 2017 Zamlı Maaşı
(100*3/100)+100
103
2016 6 Aylık Zam Toplamı
(103-100)*6
18
2017 Temmuz Zamlı Maaşı
(103*4/100)+103
107
2017 İkinci 6 Aylık Zam Toplamı
(107-100)*6
43
12 Aylık Toplam Ek Zam
(18+42,72)
61
Aylık Ortalama Cari Artış
(61/12)
5,06
Cari Zam Oranı
(5,06/100)
5%

2017 Reel Zammı
(Önceki Yıl Enflasyon Oranı 2015= 8,53) - (Cari Zam Oranı = 5,06)
-3,47
2017’de 4+3 halinde dönemsel zamlar yapılsaydı enflasyon etkisi nedeniyle daha düşük( –) 2,97 şeklinde reel ücret azalışına neden olacaktır.[2]
2016 Yılı Ortalama Maaşı
Neredeyse zam alınmadığı için yine 100 birimdir.
100
Ocak 2017 Zamlı Maaşı
(100*4/100)+100
104
2016 6 Aylık Zam Toplamı
(104-100)*6
24
2017 Temmuz Zamlı Maaşı
(104*3/100)+104
107
2017 İkinci 6 Aylık Zam Toplamı
(107-100)*6
43
12 Aylık Toplam Ek Zam
(24+43)
67
Aylık Ortalama Cari Artış
(67/12)
5,56
Cari Zam Oranı
(5,56/100)
5,6%

2017 Reel Zammı
(Önceki Yıl Enflasyon Oranı 2015= 8,53) - (Cari Zam Oranı = 5,56)
-2,97

Yine 2017 yılı için % 5,06 olan oran için % 7 iddiasında bulunabilmişlerdir. Halbuki 2017 yılı için öngörülen zammın 3+4 yerine 4+3 olması bile kamu emekçilerinin daha lehinde olan bir durum olacaktı.  Sonuç olarak enflasyon farkı almak, reel zam almamak demektir. 2014 yılında bu farkı dahi alamayan kamu emekçileri yıllardır iktidar ve yandaş sendikalar eliyle yoksullaştırılmakta


[1]  Her memur kendi maaşı üzerinden hesaplayabilir.  Zam oranı değişmez. Anlaşılabilirlik için 2015 ortalama maaşı 100 birim varsayılmıştır. 3.000 TL üzerinden de yapılsa yine zam oranları eksi 0,16 ve  eksi 3,47 çıkacaktır.
[2] Açıklayıcı not: Negatif sayılarda büyük sayı küçüktür. 

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...