15 Mart 2017 Çarşamba

TUİK Cumhuriyet Tarihinin En Büyük İşsiz Sayısını Açıkladı. Bu Başarı Hepimizin mi? #Hayır

TUİK Cumhuriyet Tarihinin En Büyük İşsiz Sayısını Açıkladı. 3.872.000 (Yazıyla: üçmilyonsekizyüzyetmişikibin) Bu Başarı Hepimizin mi? 

Tabi ki #Hayır. 

Şunun şurasında "tereranduma" bir ay bir gün kaldı. Heyecan dorukta. Son diploma-si krizi konuşulmaya devam ediyor. Diğer tarafta ekonomi de çanlar kimin için çalıyor sorusu olağanlaştı. 

Ekonomik krizin "silindir gibi teğet geçtiği dönemlerde" "ekonomi" kurumlarında idareci olmak idare edilir bir durum olmaktan çıkar. Misal şimdi TÜİK daha kötüsünü açıklayacağı işsiz sayılarına yönelik çalışmalara devam ediyor. İŞKUR'un da kayıtlı işsizleri azaltma yöntemi olarak keşfettiği "kayıtlılık süresini kısaltma" yöntemine rağmen, kayıtlı işsiz artıyor. 15 Mart 2017 tarihinde saat 10'da TÜİK "Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsiz sayısı olan 3 Milyon 872 bin sayısını açıkladı." Türkiye’yi "silindir gibi teğet geçen” 2008 Küresel Ekonomik krizinden sonraki dönemde bile işsiz sayısı bu düzeyin altındadır. Bu kadar işsiz ancak kasıtlı bir politika sonucu olabilir mi? İnsan soramadan edemiyor. 

Sosyo-ekonomik sorunların tüm toplum kesimlerini aynı şekilde etkilemediği bilinmektedir. İşsizlik meselesinin çözülmemesi “yedek işgücü” varsayımıyla hep diri tutulmaktadır.  Ekonomik kriz ve OHAL fırsatçılığı ile birleştirilen işsizlik durumumun derinleştirilmesi, sermaye ve iktidar kesimlerine “reel ücretlerin düşük tutulması” imkanını sağlamaktadır. 2002 yılından bu yana siyasal iktidarın işsizlik sorununun çözümüne dair reel bir etkide bulunmadığı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir. AKP iktidarı 2002 yılında iktidara geldiğinde işsizlik oranı 10,3 seviyesindeydi. Gelinen aşamada bu oranın azaltılamadığı gibi artışa geçtiği görülmektedir. 2016 ve 2017 yıllarında OHAL uygulamaları ve mevcut ekonomik yaklaşımların etkisiyle işsizlik oranlarının tüm nüfus kesimleri için artacağı açıktır. Gittikçe derinleşen ekonomik kriz yapısal bir işsizlik ve yoksullaştırma ile sonuçlanmıştır.  2000’li yılların başından bu yana işsizlikle ilgili reel bir politika yürütülmediği için işsizlik oranları dönemsel azalışlar dışında % 10 bandı etrafında seyretmiştir.


İşsiz sayıları  668.000 kişi artış göstererek Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayısına (3.872.000 kişi) erişmiştir. İşsiz sayısı ve oranında, OHAL döneminde bir önceki yıl aynı döneme göre artış yaşanmayan ay yoktur. İşsizliği bu dönemde  bu kadar arttıran temel faktörlerin her biri ayrı bir çalışma gerektirmektedir; Özetle işsizliği arttıran ama istihdamı arttırmayan başlıklar aşağıdadır. Bunlara kısaca İKAP denir. 


  1. Genel Ekonomi Politikası içerisinde istihdam arttırıcı bir yaklaşımın olmaması,
  2. Aktif istihdam politikalarının işlevsizliği, "Maliyeti yüksek ama sonucu ters etkili."
  3. İstihdam ve işsizlikten sorumlu kurum ve kuruluşların perspektif ve kadro yetersizliği,
  4. OHAL uygulamaları kapsamında sadece KHK'lerle 102.143 Kamu Personelinin, bunun dışında 10.000 Gazetecinin, 10.000 yerel yönetim çalışanının, 20.000 akademisyenin işsiz bırakılmasının etkisi (İŞKUR 310 çalışanını İşsiz bırakmıştır. Bu kişiler İŞKUR'a işsiz kaydı yapamamaktadır.),
  5. Eğitim ve istihdam arasındaki bağın eğitim politikalarında öngörülmemesi


Yukarıda ifade edilen beş başlık, siyasal iktidarın tercihi sonucu şekillenen, işsizliği kalıcılaştıran ve arttıran politikalardır. İşsizlik artışının genel ekonomik eğilimler sonucu olduğunu varsaymak, yerinde bir değerlendirme olmayıp siyasal iktidarın bu yöndeki çabasını yok saymaktır. Siyasal iktidarın ifade edilen planlı programlı faaliyetleri, işsizliği arttırmayı ve reel ücretleri düşürmeyi hedeflemektedir.  Bu hedefe 2023 yılında daha da yaklaşmış olacaktır.   Değişimin tablosu ve yönü aşağıdadır.


668.000 YENİ İŞSİZİMİZ ÇOK NİTELİKLİ.
UYGULANAN POLİTİKALAR SONUCU ÇOK NİTELİKLİ OLUYOR İŞSİZLERİMİZ, DENEYİMLİ, GENÇ, ÜNİVERSİTELİ ...

Yukarıdaki tabloda görülebileceği üzere uygulanan politikalar bazı başlıklarda rekor kitaplarına konu olabilir. 
  1. Genç kadın işsizlik oranı % 8,1 oran artış göstermiştir.
  2. Yeni işsizlerin % 30'u genç ve % 42'si üniversite mezunudur.
  3. Kayıt dışı istihdam oranı artmıştır.
  4. Kayıtdışı istihdam artışı toplam istihdam artışından fazladır.
Çalışma hakkı en evrensel haklardandır. İşsizlik temel hak ve özgürlükleri göreceli bir şekilde anlamsız kılar. Yoksullaştırma en temel insan hakları ihlalidir. İşsizliği kasıtlı arttırıcı politikalar (İKAP) bu ihlalleri sistematikleştirmektedir. Büyük atıp küçük dahi tutmayan politikaların "istihdam diye" sunduğu şey, ücretsizlik, geçici "TYP" çalışması, kayıtdışılık, kiralık işçilik ve güvencesizliktir. Ulusal İstihdam Stratejisi budur. NOKTA.   





Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...