AKP bir sermaye partisidir ve OHAL KHK rejimini emeğin reel ücretlerini düşük tutmak için uzattıkça uzatıyor. Bu kapsamda yüksek enflasyon ve kur oynaklığı işsizleri ve düşük ücretlileri yoksullaştırma politikası olarak uygulanmaktadır. AKP ne işsizliği ne de enflasyonu düşürme yaklaşımı içerisinde değildir. Sözel olarak ifade edilen "faiz karşıtlığına" rağmen uygulanan temel politikalar daha çok rant için faizlerin yükselmesi ile sonuçlanmıştır. AKP emekçilerin lehine birşey yapmayacağını aşağıda maddelenen pratiklerle ispatlamıştır;
1- Bireysel emeklilik sisteminin cebri hale getirilmesi,
2- Kiralık işçilik uygulamasının legal hale getirilmesi, (Güvencesiz Esnekliğin! yaygınlaşması)
3- İşsizliğin azaltılmaması, yüksek oranlı genç işsizliği, yüksek NEET,
4- Sürekli enflasyon farkı alınması/reel zam alınmaması,
5- İşsizlik sigortası fonunun işçi ve işsizler lehine kullanılmaması,
6- Kıdem tazminatı ile ilgili dava ve diğer süreçlerin çok uzun sürmesi,
7- Çalışma saatlerinin çok uzun olması,
8- Tarım dışı alanda bile yaygın (%22 üzeri) kayıtdışı istihdamın olması,
9- İşçi sağlığı ve güvenliği alanında gerekli çalışmaların yapılmaması,
10- Taşeron çalışmanın yaygınlaştırılması,
....
% 12,98 olarak açıklanan "Kasım Dönemi sonu" yıllık enflayon 3 Ocak günü muhtemelen % 13-14 bandına çıkacak. Bu orana rağmen 1.404 olan asgari ücretin 1.603 olarak açıklanması reel zam alınmaması anlamına gelmektedir. An itibariyle enflasyon zaten % 14'e yaklaşmıştır yani yapılan zam sadece enflasyon kaybını gidermektedir. Muhtemeldir ki daha da yükselecek olan enflasyona karşı yoksullaşan asgari ücretli korunmayacaktır.
Asgari ücretli günlük 1 dolar bile zam almamıştır. Şayet 2018 yılı için ortalama döviz kuru 3,98 olacaksa günlük ortalama asgari ücret 13,4 dolar olacaktır. 2017 yılı için bu değer 12,8'dir. 2016 yılında önceki seçim vaatleri ve CHP'nin ilgili siyasetinin etkisiyle artan 14,4'e yükselen asgari ücret dolar kuru artışı etkisi nedeniyle 2 yıldır aynı seviyeye yükselememiştir.
Her ne kadar ülke ekonomisinin 2017'de büyüme gösterdiği ifade edilse de söz konusu büyümenin nitelikli bir istihdam koşulu sağlamadığı, işsizliği azaltmadığı ve yoksullaştıran bir büyüme olduğu ifade edilmişti. Asgari ücretlinin yoksullaşması son bir yıl içerisinde gelir dağılımdaki adaletsizliği gösteren gini kat sayısındaki olumsuz eğilimle de ortaya çıkmıştır. OVP'ye göre de azalan "kişi başına düşen gelir verileri" bu kişilerin asgari ücretli olması durumunda daha da çarpıcı bir hal almaktadır. Asgari ücrtlilerin ortalam gelire göre gelirleri aşağıda gösterilmiştir.
Kişi Başına Düşen Gelir ve Asgari Ücretlinin Geliri (Yıllık, USD)
Yukarıdaki tablo göstermektedir ki asgari ücretli bu ülkede yoksul kalmaya devam edecek ve en zengin ile en yoksul arasındaki makas iyice açılacaktır. Kişi başına düşen gelirin 2018 yılında 11.409 yükseleceği OVP ile öngörülmüştür. Her ne kadar 2014 yılı verisinin altında bir değer ise de söz konusu asgari ücretliler için durum daha vahimdir. Asgari ücretli nufüsun artmasına rağmen ortalama gelirin yeterince artmaması gelir dağılımında kısa ve orta vadede oluşacak daha derin bir adaletsizliğin işaretleri olarak okunabilir.
Asgari ücret günlük 6,6 liralık bir artışla günlük 53 TL'ye yükselmiştir. Bu yönüyle SGK Eylül ayı verilerine göre 14.547.574 sigortalının ortalama günlük kazancı 96,71 TL'dir. Bu veri bile göstermektedir ki asgari ücretli emeğinin karşılığını alamamaktadır. Ortalama ücretten % 45 daha düşük ücret alan yaklaşık 6 milyon asgari ücretli, bu sömürüyü durdurmalıdır. Bunu durdurmanın ilk adımını referandumda siyasal iktidarı "mühürsüz oylara" muhtaç bırakma şeklinde gösteren asgari ücretli; devamını ilk sandıkta emek karşıtı bu siyasal iktidarı tasfiyesi ile gösterecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder