15 Haziran 2018 Cuma

Türkiye En Yüksek Faizin Verildiği Ülkelerden Biri Oldu?

   
RAMAZANDA FAİZ ARTTIRMAK CAİZ MİDİR EY SEÇMEN!*

24 Hazirandaki erken veya baskın seçimin nedeninin, ekonomide yaşanacak derin bir kriz olduğu ifade edilmektedir. “Ekonomik sorunlar ve işsizlik” birçok kamuoyu araştırmasında en önemli sorun olarak öne çıkmaktadır. Erken seçim kararının deklere edildiği 20 Nisan tarihinden bu güne üç defa arttırılan faiz oranına rağmen döviz kurunun önlenemeyen yükselişi; kriz için “bize doğru yaklaşan cisim” değerlendirmeleri ile sonuçlanmaktadır. Türkiye ekonomisinde işlerin “çok iyiye gittiğini söyleyen” AKP cenahına karşı işçi, işveren, esnaf, çiftçi cenahından tam zıttı yönünden sesler yoğunlaşarak yükselmektedir. AKP sözcüleri % 7,4’lük büyümeyi esas alan bir değerlendirme yaparken, tüm toplum kesimleri artık çift haneli olduğu kesinleşen enflasyon, işsizlik ve faiz oranlarının iyi işlemeyen bir ekonominin verileri olduğunu söylemektedir.

Bu yazı kapsamında sadece OHAL dönemi içerisinde TCMB Geç Likidite Penceresi (LON) faiz oranlarının eğilimleri ve seçim kararı sonrasındaki vahim durum değerlendirilecektir. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere 3 aylığına ilan ilk OHAL döneminde, 3 defa faiz indirimi kararı alınmış ve toplamda 0,75 puanlık bir azalışla dönem kapatılmıştır. II. Dönem OHAL’de 0,25’lik bir faiz artırımı kararı alınmış ve Trump’ın ABD’ye Başkan olması sonrasında ABD’de hızlanan FED politikaları ile bağlantılı bu artış izah edilmeye çalışılmıştır. III. OHAL döneminde iki defa yapılan artışla OHAL döneminde net faiz artışı 1,25 puan olmuştur. Yani 3. OHAL döneminin sonuna kadar OHAL de önemi öncesine göre sadece 1,25 puanlık bir faiz artışı olmuştur. IV. Ve VI. OHAL döneminde ile 0,50’şer puanlık artış ile bu değer 2,25’e yükselmiş, V. Ve VII. Dönem OHAL’ler’de ise faiz artışı olmamıştır.

İçinden geçtiğimiz şu mübarek OHAL günlerinde ise önceki tüm dönemlerden daha sık ve tüm dönemlerden daha yüksek faiz oranları artmıştır. Erken seçim kararının netleştiği 20 Nisan tarihinden 6 gün sonra  ilave 0,75 puan, bu günden 28 gün sonra ilave 3,00 puan ve bu tarihten 15 gün sonra ise 4,25 puan ilave faiz oranı artımı yapılmıştır. Gelinen aşamada faiz oranları OHAL dönemi başına göre yüzde 102 artmıştır. Bu artışın % 76’sı erken seçim kararından sonra gerçekleşmiştir.

OHAL DÖNEMİ
FAİZ KARARININ VERİLDİĞİ TARİH
Kaç gün sonra faiz değişti?
GLP FAİZ ORANI
FAİZ ORANI DEĞİŞİM MİKTARI
MARJİNAL DEĞİŞİM
I. OHAL DÖNEMİ
20.07.2016

10,25
-0,25
-0,25
24.08.2016
35
10,00
-0,25
-0,50
23.09.2016
30
9,75
-0,25
-0,75
II. OHAL DÖNEMİ
25.11.2016
63
10,00
0,25
-0,50
III. OHAL DÖNEMİ
25.01.2017
61
11,00
1,00
0,50
17.03.2017
51
11,75
0,75
1,25
IV. OHAL DÖNEMİ
27.04.2017
41
12,25
0,50
1,75
VI. OHAL DÖNEMİ
15.12.2017
232
12,75
0,50
2,25
VIII. OHAL DÖNEMİ
26.04.2018
132
13,50
0,75
3,00
24.05.2018
28
16,50
3,00
6,00
08.06.2018
15
20,75
4,25
10,25
 Kaynak:TCMB[1]


İktidar cenahı dolar kurunun 4,92’ye yükselmesi sonucu önceden yüksek perdeden karşı çıktığı faiz artımına sarılmıştır. Ancak ülkenin ekonomik dış mihrakları olarak “dışa bağımlığı” “dış borcunun” ve “dış ticaret açığının” dramatik yükselişi nedeniyle bu faiz artımları çok kısa süreli etki gösterebilmiştir. OHAL Döneminde ekonominin temel göstergeleri kötüleştiğinden yapısal bir iyileşmenin işaretleri henüz yoktur. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere OHAL döneminde TL’deki değer kaybetme göstergeleri çok dramatiktir.


OHAL DÖNEMİ BAŞINDA
VIII. DÖNEM OHAL’DE*
OHAL ETKİSİ
ARTIŞ
TÜFE (%)
8,79
12,15
3,36
38%
Dolar kuru
2,98
4,92
1,94
65%
Euro kuru
3,29
5,76
2,47
75%
Faiz (%)
10,25
20,75
10,5
102%
*Haziran itibariyle görülen en yüksek değerler

Bu verilere karşın sabit ve asgari ücretlilerin ücretlerindeki artış enflasyon oranlarının altında gerçekleşmiştir. Enflasyonun  % 38 arttığı OHAL döneminde asgari ücretliye verilen zam % 23’tür. Zaten kamu emekçilerinin aldığı zam enflasyonun bile çok altındadır. Örneğin 2018 yılının ilk dönemi için memurlara verilen % 4’lük zam nisan ayını çıkaramadan enflasyonun altında kalmıştır.

Sonuç olarak kur ve enflasyon riskinin olduğu, dışa bağımlı bir ekonomide sürekli ve radikal artan faiz oranları; yatırımları ve dolayısıyla istihdamı sınırlayacak bir düzeye doğru yükselmektedir. Türkiye’nin ekonomisinin “kırılgan” ülkeler arasında sayılması dış açığının GSYİH oranının yüksekliği, rezervlerinin kur riski etkisiyle azalması ve yüksek enflasyon ile açıklanmaktadır. [2] Dış borç oranını GSYİH’nın % 60’ına yaklaşması durumu ise bir yıl içinde gerçekleşecek ve 2001 krizinin yaşandığı dönemin çok üzerinde olacaktır.

Faiz oranlarının artması sadece bir sonuçtur. OHAL’de tercih edilen hukuksuzluk, güvensizlik ve verimsizlik ekonomisinin sonucudur. Ancak her sonuç gibi kendisi de yeni olumsuz gelişmelerin nedeni olacaktır. AKP’nin OHAL ekonomisi, Türkiye’yi dünyada en yüksek faizi veren ilk 5 ülke içerisine sokmuştur. Dünya genelinde düşük faiz ve düşük enflasyon sorunu varken Türkiye çift haneli oranları ile göz doldurmaktadır! Erdoğan’ın “lafta faiz karşıtlığı” ise içte ve dışta uyguladığı irrasyonel siyasetle çelişmektedir. AKP’nin neden olduğu demokrasi krizi etkisi yıllara yayılan ekonomik bir krizi başlatmıştır. Faiz oranları sadece bir göstergedir. Yoksullaştıran, gelir dağılımını adaletsizleştiren ve sadece sermaye sınıfına yarayan bir gösterge.




[1] http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Para+Politikasi/Merkez+Bankasi+Faiz+Oranlari/Gec+Likidite+Penceresi+%28LON%29

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...