31 Mart seçimlerinin sonuçları netleştikçe AKP'nin çöküşü de netleşiyor. 17 Yıllık iktidarının sonunda;
Tüm kamusal/devlet imkanları kullanmasına,
Devasa medya ve propaganda araçlarına,
Sosyal yardım adı altında dağıtılan fırından buzdolabına,
İŞKUR isşizlik sigortası fonu kapsamında yüzbinlerce TYP yararlanıcısına,
Çılgın (çıldırmış:) projelerine rağmen AKP Neden Kaybetti?
Muhtemelen yıllarca tartışılacak bu konunun nedenleri kişiden kişiye değişecektir.
Ama öngörebildiğim en temel nedenler şunlardır;
1. KÜRT MESELESİNDE YANLIŞ TUTUM AKPYE KAYBETTİRDİ.
AKP'nin Kürt politikasında çizdiği zikzak sonunda ırkçılığa savrulması ve MHP'nin yedek lastiği pozisyonuna düşmesi AKP'ye kaybettirdi. "Kürt Sorunu Yoktur" diyen AKP bitmeye doğru hızlanmıştır. Bu yönüyle "Dolmabahçe Mutabakatı" ve "Çözüm Masasını Devirmenin" AKP'ye maliyeti yüksek olmuştur. 1 Kasım Seçimleri sonrasındaki kent yıkımları AKP iktidarında gerçekleştirilmiştir. Rojava'da Kürt güçleri ile birlikte hareket eden AKP, gelinen aşamada çatışmalı bir süreci tercih etmiştir. Bir milyondan fazla kişinin yaşamını etkileyen bu politika "MHP ile cumhur ittifaki ile taçlanınca" Kürtler AKP'den vazgeçmiştir. Bu başlıkta söylenmesi gereken bir husus da seçilmiş belediye başkanları ve milletvekillerine yönelen haksız hukuksuz tutuklamalardır ve kayyumlardır. HDP'ye oy vermeyen Kürt'ler de bu durumdan rahatsızlık duymuştur.
2. SURİYE MESELESİNDE YANLIŞ TUTUM AKPYE KAYBETTİRDİ
AKP'nin Suriye Politikasındaki tutumu ve bu politikanın sonucunda Suriye iç savaşının büyümesi, bu alanda ÖSO vb. gruplarla işbirliği ve muazzam bütçe kullanımının AKP'ye maliyeti yüksek olmuştur. Gerek Rusya gerekse ABD ile tutarsızlık ve riskler içeren dış politika tercihleri ülkeyi de ekonomik krize sokarken AKP'yi de toplumdan uzaklaştırdı. Gelinen aşamada büyük bir çıkmaz halinde bir Suriye enkazı ile karşı karşıya olan bir ülke Türkiye'dir. 5 Milyona yaklaşan mülteci sorunu ve bu sorunu büyütmeyi vaat eden AKP kaybetmiştir.
3. TEK ADAM POLİTİKASI AKP'YE KAYBETTİRDİ.
AKP ortaya çıkış koşullarındaki toplumsal dinamiklerine birer birer ihanet etmiştir. AKP'de Bakanlık yapmış ilk hükümet ve sonraki hükümetlerin üyeleri şimdi nerede veya 31 Mart seçimlerinde siyasal tercihleri ne oldu diye bakarsak, bu durum daha net anlaşılır. Yola çıkarken "meşveret" diye yola çıkan AKP, günün sonunda otoriterleşme eğilimini hızlandırdı. Bir çok değerlendirme "diktatörlük" şeklinde yorumladı bu durumu. En son rejim değişikliği; yasama, yürütme ve yargı üzerinde "tek adam rejimi" kurmaya doğru gitti. Hep söylenile gelen "mazlumun zalim olması" durumu AKP'ye kaybettirdi denilebilir.
4. YOLSUZLUK AKP'YE KAYBETTİRDİ.
Yolsuzluğun yaygın olduğu algısı hep kanıksanmıştı ancak son dönemlerde AKP'li bürokrat, vekil ve bakanların ötesinde il/ilçe yöneticilerine varana kadar "mücahitlikten müteahhitliğe" gidildiği söylene geldi. Bu yöndeki algının büyük bir gerçekliğe tekabül ettiği ve toplumun çoğunluğunun buna inandığı ortaya çıktı. Son zamanlardaki ekonomik kriz ile birlikte "yolsuzluk söylemi" büyük bir itirazın temeli oldu.
5. BÜROKRATİK YOZLAŞMA AKP'YE KAYBETTİRDİ.
AKP 2010 referandumundan sonra bir çok kamu kurum ve kuruluşta "bürokratik yozlaşma" olarak ifade edilebilecek atamalar hızlandı. Gelinen aşamada birçok kamu kurumunda kalifiye olmayan, kurum kültüründen, mevzuatından ve temel kavramlarından habersiz bir sürü kişi kurumların yetkili kurulları ve makamlarında görevlendirildi. Birçok kurum vekaleten yıllarca yönetildi. Bu kifayetsiz idarecilerin yıllarca süren yöneticiliği sırasında kamu hizmetleri sunumunda muazzam bir geriye gidiş yaşandı. Aynı süreçte kurumlardaki sınav ve kariyer planlamaları AKP'li idarecilerin ve yandaş sendikacıların müdahalelerine açık hale getirildi. Bu durum kamu emekçilerinin adalet duygusunu aşındırdığı gibi kamu kurumlarına olan güveni de azalttı. Özetle bu bürokratik yozlaşma AKP'ye kaybettirdi.
6. AKP'nin İSRAF POLİTİKASI AKP'YE KAYBETTİRDİ.
Birçok kamu kurumunda yeni bina yapımı, taşıt alım politikası, taşeron uygulaması, kiralamalar ve temsil tanıtma giderleri ve bu adlar altında yapılan devasa harcamalar kamuoyunu bıktırdı. ÖTV gibi vergilerin günlük tüketim kalemlerinin mazot, benzin ve telefon gibi girdilerdeki payı yurttaşın ekmeğini küçülttü. "Saray ve israf" başlıklı tartışmalar ve bunların gittikçe yaygınlaşması yoksulluk ve işsizlik ile cebelleşen halktan tepki gördü. Halk yoksulluk ile cebelleşirken saray eşrafının şatafatı AKP'ye kaybettirdi.
7. KUTUPLAŞMA ve DİNİN SİYASETE ALET EDİLMESİ AKP'YE KAYBETTİRDİ.
AKP kutuplaşmada ve halkı iki gruba ayırmada tarihi bir misyon biçti kendine. Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar ikiye ayrılan toplum referandumda iyice kutuplaştırıldı. "Taraf olmayan bertaraf olur" yaklaşımı AKP'nin temel söylemi haline gelirken neredeyse AKP'li olmayan herkes terorist olarak kodlandı. Toplumun yarısına hiç çekinmeden terör damgası vuran ve bunu son zamanlarda yoğunlaşan "Dinin siyasete alenen alet edilmesi" de "gömlek değiştirme" iddiasının yerini "takiyye iddiası" aldı. Toplumun çoğunluğuna terör yaftası ile yaklaşan tutum, kaybetmiştir. Kabataş, Ezan'a ıslık ve Yeni zellanda görüntülerinin kullanımı toplumdan ters tepti.
8. OHAL VE KHK UYGULAMALARI AKP'YE KAYBETTİRDİ.
OHAL/KHK'ler ile AKP milyonlara varan sayıda yaşamı alt üst etti. Sadece KHK'ler ile 120.000 kişiyi işten atan AKP bu nedenle 100'den fazla kişi intihar etti. Bu kapsamda 81 ilden AKP'ye yönelen öfke referandumda ilk işaretlerini vermişti. 31 Mart'ta AKP'nin seçimleri kaybettiği yerlerde yoğun ihraçların yaşandığı bilinmektedir.
9. AKP'NİN KADIN VE ÇOCUK POLİTİKASI AKPYE KAYBETTİRDİ.
17 yıllık uygulamaları sırasında AKP kadın karşıtı söylemi hep bir ana akım ideoloji olarak taşıdı. Ancak son yıllarda bu söylemin somut kurumsallaştığı söylenebilir. Gerek 4-4-4 eğitim sistemi tartışmaları gerekse kadın kurumlarına yönelen kapatma ve dönüştürme siyaseti, kürtaj politikası, müftü nikahı tartışmaları vb. tartışmalarda kadın karşıtı söylem ters tepti. "Pozantı, Ensar, Çocuk Evlilikleri" "cezaevlerindeki çocuklar" vb. tartışmalarda çocuk politikası AKP'nin eleştirilen politikası oldu.
10. İŞSİZLİK/YOKSULLAŞMA AKP'YE KAYBETTİRDİ.
"Darbe Hukukunun" sui istimaliyle ortaya çıkan demokrasi krizi derin bir ekonomi krizi ile sonuçlanmıştır. İşsizlik, enflasyon, faiz iki haneyi geçmiş, dolar 4,92, Euro 5,70'e yükselmişti. 24 Haziran sonrasında 7-8 bandı arasında ortaya çıkan kur krizi etkisiyle iflaslar, işsizlik ve rezerv/ kredi sorunu AKP'nin inandırıcılığını ortadan kaldırdı.
"Patates-Soğan, bay bay Erdoğan" durumunun nedenleri özetle budur." Erdoğan "HDP'nin hala neden oy aldığını anlayamadığı için mi" yoksa "Siyasal tercihlere saygı da AKP seçmeni dışında hiç kimseye saygısı kalmadığı için mi kaybetti... Saymakla bitmez... Şimdilik aşağıdaki 10 Temel Neden yeterli...
Kayyum siyasetinin çuvalladığını İstanbul Sonuçlarına bakarak görebilirsiniz.