TÜİK Ekim Ayı için TÜFE’yi %25,24 olarak Yİ-ÜFE’yi ise
%45,01 olarak açıkladı. Son bir yılda fahiş bir şekilde artan oranlar son 15 yılın en yüksek oranları olarak açıklandı. Damat'ın YEP ve daha sonra TCMB'nin Enflasyon raporu kapsamında açıkladığı oranların üzerinde oranlar gerçekleşti.
Anlaşılan o ki enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşmeye devam edecek. Enflasyonla mücadele adı altında yapılan uygulamaların henüz alana yansımadığı da görülüyor. % 10 indirim kampanyası enflasyon sepetine uğramış değil. Enflasyon sepetinde olan 407 mal çeşidinden 328’inin fiyatı
artmıştır.
Üretici fiyatlarındaki fahiş artışın nedeni ham madde ve enerji fiyatlarındaki artış. Elektrik ve Doğalgazdaki fiyat artışının % 80’leri geçmiş olması
yakın gelecekte hızla yükselen fiyatların hızla düşmeyeceğini de göstermektedir.
Enflasyon genel halk kesimlerini hem kira artışları yönüyle çok sıkıntıya
sokmaktadır hem de ücretlerin reel olarak azalması ile sonuçlanmaktadır.
Asgari
ücret pazarlığının başlayacağı Kasım döneminde reel kayıp yaşanan 2018’in bir
benzeri 2019 yılında yaşanacaktır.
Asgari ücretlilere enflasyon farkı
verilmediği için 2018 yılındaki zam artışları (% 14) ile Enflasyon oranı (% 25)
arasındaki % 11’lik reel kayıp asgari ücretlinin cebinden çıkmıştır. 2018 yılı
başında 424 dolar olan asgari ücret 6 kasım itibariyle 300 doların altına
inmiştir. 2019 yılında reel kayıp yaşanmaması için 1603,12 TL olan asgari
ücretin minimum 2.500 bandının üzerine taşınması gereklidir. Şayet asgari ücretli Enflasyona karşı korunacaksa artış % 11+% 25 oranında olmalıdır. Aksi takdirde asgari ücret reel olarak azalmaya devam edecektir.
Enflasyon en büyük yoksullaştırma aracıdır. Toplumda sınıfsal anlamda en altta olanların canına okur, ekmeğini küçültür. Gelir dağılımında var olan adaletsizlik yüksek enflasyon ortamında daha da adaletsizleşir. Kamu emekçilerine 2019 yılında verilecek zam şimdiden hükümsüz kalmıştır bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder