2017 yılı kamu alanında hem
işçiler hem de memurlar için toplu iş sözleşmesi (TİS) yılıdır. OHAL
koşullarında grevlerin engellendiği, işsizlik ve enflasyonun duble haneli
gerçekleştiği, bütçe açıklarının yaşandığı bu olumsuz ekonomik tablo içerisinde
yıllardır reel zam alamayan kamu emekçileri 1 Ağustos itibariyle TİS
“görüşmelerini” takip edecekler. 2001 yılında “50 bin” üyesi olan Memur-Sen
Konfederasyonu, 2017 yılı TİS görüşmelerine bir milyona varan üye sayısıyla tüm
iş kollarında “y-etkili sendika” olarak görüşmelere katılacak. Ancak 2014 yılı
için öngörülmeyen enflasyon farkı alımı da dahil edilince kamu emekçilerinin
2010 yılından bu yana reel zam almadıkları görülmektedir.
“Memurların enflasyon farkı
alması reel zam almamanın ispatlanması anlamına gelmektedir.” Çünkü bu uygulama
gerçekleşen zammın enflasyon oranı altında gerçekleştiğini gösterir. 2014
yılında bu bile alınmamıştır. Memur-Sen Konfederasyonun 2017 yılı zammı için
önerdiği teklifin tüm alternatifleri iki yıllık kümülatif enflasyon % 15 ve
üzeri olması durumunda reel olarak zam alınmaması anlamına gelmektedir. An
itibariyle enflasyonun yıllık iki haneli gerçekleşeceği kesinleşmiş gibidir.
Döviz kurunda oynaklığın devam etmesi ve OHAL koşullarının ekonomiyi olumsuz
etkilemesi durumunda bu oranın daha da yükselebileceği öngörülmelidir.
Memur-Sen’in sunduğu teklifte
zam oranları ve gerçekleşecek kümülatif zam miktarı doğru yöntemle
hesaplanmamıştır. Enflasyon ve vergi dilimi etkileri nedeniyle oluşabilecek
kayıplar göz ardı edilse dahi Memur-Sen’in ilgili açıklamasında ifade ettiği 2
yıllık kümülatif zam açıklaması yanıltıcıdır. Zam oranı; ortalama aylık ve ortalama artış üzerinden
değerlendirilmelidir. Memur-Sen’in kendi teklifine göre de aşağıdaki tabloda gösterildiği üzere ortalama zam % 15 ve altındadır. Sadece 2017 enflasyonunun %
10 üzerinde olduğu ve önerilen teklifin reel zam öngörmediği ifade
edilebilir.
Memur-Sen’in en düşük memur
maaşı olarak öngördüğü bekar bir hizmetli (13. Derece) maaşı olan 2.405 TL’ye
2018’in ilk 6 Ayı için öngördüğü % 10 ve 2. Dönemi için öngördüğü % 6’lık
artışlar uygulandığında Aylık ortalama maaş 2.405 TL’den 2.725 TL’ye çıkmış
olacaktır. Ortalama zam ise aylık 320 TL olup yıllık ortalama zam oranı
yukarıdaki tablola da görüleceği üzere % 13 şeklinde gerçekleşecektir. Aynı
şekilde 2019 yılı için ilk 6 ayı için öngörülen % 10 ve 2. Dönemi için
öngörülen % 8’lik artışlar uygulandığında ortalama maaş 3.117 TL’ye ve Ortalama
Zam 392 TL’ye çıkmış olacaktır. 2018 ve 2019 yılları için zam oranı sırasıyla %
13 ve 14 olarak teklif edilmiştir.
Buradan hareketle söz konusu
hizmetli kamu emekçisi 24 ay için
(12X2.725)+(12X3.117) maaş alacaktır. Yani 24 ay için toplamda 70.105 TL
alacak olup ortalama aylığı 2.921 TL olacaktır. Yani Memur-Sen’in öngördüğü
ortalama zam oranı ifade edildiği gibi % 38 ve üzerinde bir zam oranı değildir.
Ortalama iki yıl için % 21 cari artış (ortalama 516 TL) öngörülmüştür. Yıllık
ortalama enflasyon oranının % 11 ve üzerinde gerçekleşmesi durumunda (an
itibariyle gerçekleşen enflasyon bu yöndedir) Memur-Sen’in 7 yıldır yaptığı
gibi reel zam teklif etmediği görülecektir.
Kamuda ihraçlar nedeniyle iş
güvencesinin kaldırıldığı, OHAL-KHK baskıları nedeniyle mobingin arttığı bir
dönemde sadece maddi maaş hesapları üzerinden bir TİS mantığıyla hareket etmek
rasyonel değildir. Ancak bu konuda da ilgili kamuoyunun doğru yönlendirilmesi
gerekmektedir. Binlerce üyesi ihraç edilen Memur-Sen bu konu hakkında herhangi
bir TİS talebi dillendirmemiştir. Memurlar yıllardır enflasyon farkını hem de
dönem sonunda alarak zaten reel zam almamıştır. Sadece enflasyon karşısından
eriyerek değil döviz kuru etkisiyle de memurların satın alma gücü azalmıştır.
2.404 TL maaşın OHAL dönemindeki dolar
bazında görünümü aşağıda gösterilmiştir. Görünen eğilim tüm ücret düzeyleri
için geçerlidir. OHAL etkisiyle reel ücretler azalmıştır.
Sonuç olarak kamu emekçilerinin
2020 yılına kadar alacakları zammın belirleneceği TİS görüşmeleri bu hafta
“y-etkili” sendikanın teklifiyle kadük başlamıştır. Hem sunulan zam teklifi hem
de enflasyon-kur etkisiyle memurların reel olarak daha yoksullaşacağı bir
döneme girildiği ifade edilebilir. Gerçek toplu sözleşme yapmanın koşulları
için 4688 sayılı kanunun değişmesi ve grevli toplu sözleşmenin önünün açılması
gerekmektedir. Bu ön açma işlemi sadece bir yasama faaliyetiyle değil kamu
emekçilerinin siyasal-sendikal tercihleri ile olacaktır.
*Bu yazı Bianet'te 31 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Not: Yüzbinlerce kadın üyesi bulunan Memursen TİS masasına sadece erkeklerle katılım göstermiştir. KESK'in katılımının hukuksuz bir şekilde engellenmiş olmasının bu boyutu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder