Dolar Kuru ülke ekomisini bir bütün olarak etkileyen bir faktördür. Bu yazıda OHAL döneminden önceki 18 ay ile (1 Ocak 2015 tarihinden 20 Temmuz 2016 Tarihine kadar) OHAL'le geçen 18 Ayda Dolar Kuru eğilimleri aşağıda gösterilecektir.
OHAL uygulamasına girilmeden önce Dolar Kuru 2015 yılının başında 2,33 TL'dir. Bu yılın sonunda 2,91 TL'ye kadar yükselen dolar kurunun 2015 yıllık ortalaması 2,7 TL olmuştur. 19 Temmuz 2016 tarihine kadar kısmi bir yükseliş gösteren kurun 2016 yılı OHAL'siz dönem ortalaması 2,9 TL olmuştur. OHAL'den önceki bu yaklaşık 18 aylık dönemde ortalma dolar kuru 2,79 TL olarak TCMB tarafından açıklanmıştır. OHAL'le geçen sonraki 18 aylık dönemde ise ortalama kur 3,50 TL'ye yükselmiştir.
Yani kurdaki artış OHAL öncesi döneme göre % 25 olmuştur. Bu artışın devam ettiği de ifade edilmelidir. OHAL olağanlaştıkça Dolar Kuru olağan bir artış sergilemiştir. Bu olağan artışın OHAL hukuksuzluğu nedeniyle hızlandığı ifade edilebilir. Merkez bankasının faizleri doğrudan ve dolaylı olarak yükselttiği dönemlerin haricinde bu eğilim sürekliliğini korumuştur. TL OHAL'de hep değer kaybetmiştir. Dünya'da en çok değer kaybeden paraların başında TL gelmektedir. Siyasal belirsizlik ve istikrarsızlık döviz kuru ve maliyet artışını tetiklemiş ve ithalata bağımlı ekonomide dolarla borçlanan birçok firma kısa ve orta vadede sorun yaşayacaktır. Enflasyon, Döviz Kuru ve Faizlerin yükselmesi reel/sosyal yatırımları azaltırken ve bu durum genel olarak işsizliği arttırmaktadır.
Dolar kurunun en temel etkisi işletmelerin dolara endeksli kısa vadeli borçlarında ve dolara endeksli ithalata dayalı üretimde kendini gösterecektir. Birçok işletme kısa vadeli borçlarını ödeyebilmek için yeniden borçlandığında borç bulamama veya borç bulabilse dahi net borcu arttıran bir borçlanma eğilimi ile karşıyadır. Kısa vadeli borç miktarlarının hızlı artış gösterdiği görülmektedir. Ayrıca ÜFE'deki yükselişin en önemli nedenlerinden birinin dolar kuruna bağlı maliyetler olduğu ifade edilmelidir. OHAL döneminde önceki dönemden ayrıştığı aşikar olan ÜFE, TÜFE'yi de etkilemektedir.
- Ortaya çıkmıştır ki OHAL hukuka, topluma ve emeğe zararlıdır.
- İşsizlik, yoksulluk, adaletsizlik ve ölümü çoğaltan bir OHAL’le karşı karşıyayız.
- Bu nedenle toplum bütün kesimleriyle OHAL’e karşıdır. Çünkü fatura halka kesilmektedir.
- OHAL derhal kaldırılmalıdır veya uzatılacaksa referandumla uzatılmasına karar verilmelidir.
- Tüm OHAL KHK’leri derhal TBMM onayına sunulup yargı denetimine açılmalıdır.
- İhraç KHK’leri meclis genel kurulunda ret edilmelidir.
- OHAL komisyonu lağvedilip tüm idare mahkemelerine başvuru yolu açılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder