AKP, tek başına siyasal iktidarı boyunca,
kamu çalışanlarının ve genel olarak emekçilerin çalışma haklarını kısıtlamakta
hiçbir beis görmedi. Reel ücretleri düşürme, işsizliği ve işçinin üzerindeki
vergi yükünü arttırma politikaları “istikrarlı bir şekilde” uygulanmaktadır. AKP,
İktidara geldiği 2002 yılından bu yana emeğin aleyhinde birçok uygulamayı
yürürlüğe koymuştur. OHAL ve nihai savaş hali ile birlikte emeğin hak kayıpları
yoğunlaştı. İçinden geçtiğimiz süreçte binlerce taşeron işçisinin işsiz
bırakıldığına tanık oluyoruz. AKP iktidara geldiğinden bu yana aşağıdaki 10
temel başlıkta emeğe adeta sürekli sistematik bir saldırı halindedir. AKP;
1-
Genel emeklilik yaşını yükseltti.
2-
Sosyal güvenlik primlerini yükseltti.
3- Sağlık ve Eğitim başta olmak üzere birçok
kamusal hizmeti özelleştirip paralı hale getirdi.
4-
Kamu çalışanlarının mesai ve ikramiye
haklarını kaldırdı.
5- Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme
hakkını engelledi ve iş güvencesini kısıtlamaya çalıştı.
6-
İşsizlik oranlarını ve sayılarını yükseltti.
7-
İşsizlik sigortası fonunu amaç dışı kullandı.
8-
Sosyal Güvenlik Emekli Aylıklarını düşürdü.
9-
Sosyal Güvenlikte kadın erkek fark etmeksizin
65 yaş emeklilik şartı getirildi.
10- Sosyal güvenlikte gizli özelleştirme yaptı (Katılım
paylarından, şehir hastanelerine kadar).
Emek açısından yaşanan bu hak kayıplarına
karşın ülke ekonomisinin en son 2017 yılı için de ifade edildiği gibi “büyüme”
gösterdiği hep söylene geldi. 2016 tarihinde ilan edilen OHAL’den bu yana ise;
1-
AKP, kiralık
işçiliği yasasını çıkardı ve uygulamaya başladı. 11.10.2016 tarihinde çıkarılan
“Kiralık İşçilik” yönetmeliği[1]
sonrasında kayıt dışı istihdam oranları yükseldi ve kamusal vergi ve sigorta
primleri arttı.
2- OHAL
Döneminde 26.08.2016 tarihinde AKP “Varlık fonu” kanunu çıkardı[2]. Toplumsal ve tarihsel kazanımlar Sayıştay ve
Meclis denetiminin dışına çıkarılarak siyasal amaçlar için kullanılmaya
başlandı.
3- AKP, kamu emekçilerinin “güvencesini” ve
işçilerin “kıdem tazminatını” kısıtlama girişimleri başlattı.
4- AKP, ara verilen özelleştirme çalışmalarına
hız verdi. Sağlık alanında “Şehir Hastaneleri” adı altında kamu-özel ortaklığı
ile yeni bir tür özelleştirme süreci başlattı. Gelinen aşama da şeker
fabrikalarının özelleştirilmesi iktidarın hedefidir.
5- AKP OHAL
döneminde bireysel emeklilik sistemini “zorunlu” hale getirdi. 25.08.2016
tarihinde ilgili kanunda değişik yapılarak[3] bireysel emekliliğe katılım için çalışanın
talebi ve rızası aranmadan kesinti yapılabilmesinin önü açıldı.
6- Taşeron
işçilerin kadro hakkı KHK ile kısıtlanarak engellendi. An itibariyle binlerce
taşeron işçi işsiz bırakılmıştır.[4]
Bu kadar
maddede emeğe ve işçiye karşı olan AKP, ortada bir ekonomik başarı varmış gibi
bir algı oluşturma çabasındadır. Bugün açıklanan TÜFE[5]
ve Yİ-ÜFE[6]
verileri göstermektedir ki enflasyon halen iki haneli olarak yaşanmaktadır.
Bunun anlamı satın alma gücünün genel nüfus için düştüğüdür. İnsanlar daha az
ürünü daha çok çalışarak alabiliyorlar.
Başlıktaki
“Paradan 6 Sıfır, Maaşınızdan 7 Sıfır Atıldı” meselesine gelince, AKP genel başkanının
bir seçim çalışmasında ifade ettiği “tuvalet parası hesabı” nedeniyle defaten açıklamak
gerekiyor ki; “Paradan 6 sıfır atılınca ücretlerden de atıldı.” Bu basit gerçeğin halk düzeyinde anlaşıldığı
aşikar ama siyasetçilerin “sakız merakı” bu konuyu yeniden gündeme getirmiştir.
Paradan 6 Maaşdan 7 sıfır olayına gelince;
1-
Enflasyon
nedeniyle maaştan bir sıfır gitmek üzere,
2-
Döviz kuru
etkisi nedeniyle satın alma pariteniz de düşmekte. Bu iki “muzır” eğilim
nedeniyle “hiç ücretliler” ile sabit ücretliler için önceden yoksullaşmıştır.
Grafikte yükselen eğilim ücretliler için
ücretten atılan ek 1 sıfıra tekabül etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder