3 Nisan 2018 Salı

Paradan 6 Sıfır, Maaşınızdan 7 Sıfır Atıldı. Bir Sıfır Zarardasınız. Sıfırları Tükettiniz... Bitti.


AKP, tek başına siyasal iktidarı boyunca, kamu çalışanlarının ve genel olarak emekçilerin çalışma haklarını kısıtlamakta hiçbir beis görmedi. Reel ücretleri düşürme, işsizliği ve işçinin üzerindeki vergi yükünü arttırma politikaları “istikrarlı bir şekilde” uygulanmaktadır. AKP, İktidara geldiği 2002 yılından bu yana emeğin aleyhinde birçok uygulamayı yürürlüğe koymuştur. OHAL ve nihai savaş hali ile birlikte emeğin hak kayıpları yoğunlaştı. İçinden geçtiğimiz süreçte binlerce taşeron işçisinin işsiz bırakıldığına tanık oluyoruz. AKP iktidara geldiğinden bu yana aşağıdaki 10 temel başlıkta emeğe adeta sürekli sistematik bir saldırı halindedir. AKP;
1-      Genel emeklilik yaşını yükseltti.
2-      Sosyal güvenlik primlerini yükseltti.
3-    Sağlık ve Eğitim başta olmak üzere birçok kamusal hizmeti özelleştirip paralı hale getirdi.
4-      Kamu çalışanlarının mesai ve ikramiye haklarını kaldırdı.
5-   Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkını engelledi ve iş güvencesini kısıtlamaya çalıştı.
6-      İşsizlik oranlarını ve sayılarını yükseltti.
7-      İşsizlik sigortası fonunu amaç dışı kullandı.
8-      Sosyal Güvenlik Emekli Aylıklarını düşürdü.
9-      Sosyal Güvenlikte kadın erkek fark etmeksizin 65 yaş emeklilik şartı getirildi.
10- Sosyal güvenlikte gizli özelleştirme yaptı (Katılım paylarından, şehir hastanelerine kadar).  
Emek açısından yaşanan bu hak kayıplarına karşın ülke ekonomisinin en son 2017 yılı için de ifade edildiği gibi “büyüme” gösterdiği hep söylene geldi. 2016 tarihinde ilan edilen OHAL’den bu yana ise;
1-      AKP, kiralık işçiliği yasasını çıkardı ve uygulamaya başladı. 11.10.2016 tarihinde çıkarılan “Kiralık İşçilik” yönetmeliği[1] sonrasında kayıt dışı istihdam oranları yükseldi ve kamusal vergi ve sigorta primleri arttı.
2-  OHAL Döneminde 26.08.2016 tarihinde AKP “Varlık fonu” kanunu çıkardı[2]. Toplumsal ve tarihsel kazanımlar Sayıştay ve Meclis denetiminin dışına çıkarılarak siyasal amaçlar için kullanılmaya başlandı.
3-  AKP, kamu emekçilerinin “güvencesini” ve işçilerin “kıdem tazminatını” kısıtlama girişimleri başlattı.
4-     AKP, ara verilen özelleştirme çalışmalarına hız verdi. Sağlık alanında “Şehir Hastaneleri” adı altında kamu-özel ortaklığı ile yeni bir tür özelleştirme süreci başlattı. Gelinen aşama da şeker fabrikalarının özelleştirilmesi iktidarın hedefidir.
5- AKP OHAL döneminde bireysel emeklilik sistemini “zorunlu” hale getirdi. 25.08.2016 tarihinde ilgili kanunda değişik yapılarak[3] bireysel emekliliğe katılım için çalışanın talebi ve rızası aranmadan kesinti yapılabilmesinin önü açıldı.
6-   Taşeron işçilerin kadro hakkı KHK ile kısıtlanarak engellendi. An itibariyle binlerce taşeron işçi işsiz bırakılmıştır.[4]
Bu kadar maddede emeğe ve işçiye karşı olan AKP, ortada bir ekonomik başarı varmış gibi bir algı oluşturma çabasındadır. Bugün açıklanan TÜFE[5] ve Yİ-ÜFE[6] verileri göstermektedir ki enflasyon halen iki haneli olarak yaşanmaktadır. Bunun anlamı satın alma gücünün genel nüfus için düştüğüdür. İnsanlar daha az ürünü daha çok çalışarak alabiliyorlar.
Başlıktaki “Paradan 6 Sıfır, Maaşınızdan 7 Sıfır Atıldı” meselesine gelince, AKP genel başkanının bir seçim çalışmasında ifade ettiği “tuvalet parası hesabı” nedeniyle defaten açıklamak gerekiyor ki; “Paradan 6 sıfır atılınca ücretlerden de atıldı.”  Bu basit gerçeğin halk düzeyinde anlaşıldığı aşikar ama siyasetçilerin “sakız merakı” bu konuyu yeniden gündeme getirmiştir. Paradan 6 Maaşdan 7 sıfır olayına gelince;
1-      Enflasyon nedeniyle maaştan bir sıfır gitmek üzere,
2-      Döviz kuru etkisi nedeniyle satın alma pariteniz de düşmekte. Bu iki “muzır” eğilim nedeniyle “hiç ücretliler” ile sabit ücretliler için önceden yoksullaşmıştır.
Grafikte yükselen eğilim ücretliler için ücretten atılan ek 1 sıfıra tekabül etmektedir.

 Çok sayın ekonomi yetkililerinin belirttiğinin tersine enflasyon iki haneli gerçekleşecek 2018 yılı içerisinde de. Bu nedenle artık bir kısır döngüye dönen döviz-faiz ve enflasyon artışı büyük sermaye kesimlerine spekülasyon imkanı sağlamaktadır. Ancak sabit ve alt düzey gelirliler yani toplumun % 95'i bu eğilimlerden olumsuz olarak etkilenmektedir. 





Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...