KHK’Lİ İŞSİZLİĞİ: DEVLET DESTEKLİ OVER-QUALİFİED UNEMPLOYMENT*
15 Temmuz darbe girişi-mi sadece “bağzı” projeler
için “Allah’ın lütfu” olmadı. Yüzbinlerce kıdemli, nitelikli ve deneyimli emek
sahibinin de işsiz bırakılmasıyla “sermaye” odaklı da bir hizmet oldu. Sadece
KHK fişlemesiyle % 95’ten fazlası üniversite mezunu ve önemli bir kesimi yüksek
lisans ve doktoralı olan “KHK’li yüzbinler”, kayıtiçi, “insan onuruna yakışır”
ve nitelikli bir iş bulamaz durumdalar. Başta OHAL olmak üzere uygulanan
ekonomik politikaların amacı, zaten artma eğiliminde olan işsizliği daha da
arttırmaktır. Uygulanan milli istihdam seferberliği sonrasında söylem ile
sonucun farklı çıktığı da görülmektedir.
Bu devlet destekli uzun süreli
işsizlik, sosyo-ekonomik ve psikolojik açıdan kitlesel sorunlara yol
açmaktadır. Tespit edilebilen yaklaşık 110.000 ihracın, “doğrudan” bakmakla
yükümlü olduğu yaklaşık 500.000 yurttaşın en az 300.000’inin öğrenci olduğu
tahmin ediliyor. İhraç edilenlerin içerisinde engelli, hamile, süreğen
hastalığı olan bireylerin sayısının en az 2.000 kişi olduğu ifade edilmektedir.
İhraç edildiği için intihar edenlerin sayısı günden güne artmaktadır ve bu
korkunç sayının önemli bir kısmı medyanın gündemine gelmediği için konuşulan
sayılar yüzün altında kalmaktadır.
İhraç edilenler yaşadığı yerde iş
bulamadığı veya geçinemediği için boşanmakta, göç etmekte veya gurbete
gitmektedir. Bu kapsamda çok yüksek oranda aile içi şiddet veya benzeri
olumsuzluklar yaşanmaktadır. Önemli bir oranda borçlu olan bu kamu emekçileri
kitlesi, uzun süreli işsiz kaldıklarından “günü kurtarabilmek” için elde avuçta
var olanla yetinme veya var olanı “KHK’den satmak” durumunda kalmaktadır.
İşsizliğin Nitelikli Hale Gelmesi Reel Ücretleri Düşürür
Hem nitelikli hem hak arama
yolları bir OHA-L komisyonuna havale edilmiş deneyimli KHK’liler, sadece kayıtdışı
ve kuralsız sektörlerde, tam da siyasal iktidarın 2000’lerden bu yana ulaşmak
istediği “işgücü piyasasına” uygun bir yedek işgücü ordusunu oluşturuyor.
Seyahat özgürlükleri kısıtlanmış olan onbinlerce yurttaşın karşı karşıya
kaldığı sistematik ayrımcılığın bir sonucu olarak, KHK’liler niteliklerine
uygun olmasa da düşük ücretli bir işte hem de kayıt dışı çalışmak zorunda
kalmaktalar. 690 sayılı KHK ile iç hukuk yollarına başvuruları neredeyse
“yasaklanmış” olan yüzbinlerin dosyaları, 7 kişilik OHA-L komisyonunda
görüşülüp sonuçlanana kadar bu “nitelikli işsizlik ve niteliksiz istihdam”
koşulları devam edecektir. Bu durum,
sermaye kesimine yönelik “istihdam teşviklerinin bir boyutudur.”
Devlet Beyin Göçünü mü Teşvik Ediyor?
İhraç edilen yaklaşık 5.000
akademisyenin yanı sıra sadece üniversitelerden “kapatılma, sözleşme
yenilememe, vb.” nedenlerle 20.000 kişinin/akademisyenin işsiz kaldığı veya
ülkeyi terk ettiği ifade edilmektedir. Bu yönüyle, bir tür devlet eliyle “beyin
göçünü destekleme projesine” dönen ihraçlar sorunu mevcut durumda
üniversitelerinde görevlerinin başında kalabilenleri de kapsamına almıştır.
OHA-L nedeniyle kaç akademisyenin yurtdışına çıkış yasağı olduğu tespit
edilebilirken çıkış yasağı olmayanlardan “kaç bin kişinin” çıktığı veya çıkmayı
planladığı henüz tespit edilebilmiş değildir. OHA-L’in uzaması/olağanlaşması ve
ihraçların devam etmesi bu yönde “süresiz dönüşümsüz bir beyin göçünü”
hızlandırmaktadır.
Artan İşsizlikte OHAL/KHK Etkisi Ne Kadar?
“Türkiye’yi 2009 yılında teğet geçen
kriz dönemi hariç! 2001 krizinden bu
yana yapısallaşan % 10 bandındaki işsizlik, OHAL ve KHK’ler etkisi ile % 2-3
bandında artış göstermiştir. OHAL’in uzaması durumunda bu “çok nitelikli
işsizlerin” genel işsizler içerisindeki payı artacaktır. OHAL’in devam etmesi durumuna işsiz sayısı
2017 yılı sonunda 4 milyon bandını da aşacaktır. OHA-L’in uygulanmaya başladığı
Temmuz 2016 döneminden bu yana işsiziler içerisinde üniversite mezunlarının
oranı artış göstermektedir. En çok kitlesel ihracın yaşandığı Eylül ve Ekim
aylarında her 100 işsizin 28’i yüksek öğretimli iken en son açıklanan Şubat
dönemi verilerine göre bu oran % 24 olmuştur. 921.000 yükseköğretim mezununa
tekabül eden % 24’lük oran, yüz bini aşan KHK’li ihracın Haziran dönemindeki
sayıya (688.000) eklenmesi ve yeni mezunların iş bulamamasıyla ortaya çıkan
OHAL tablosudur. Ayrıca KHK “listesi” ile olmasa dahi OHAL kapsamında kayyum
atanan veya kapatılan kurum ve kuruluşlar kapsamında işsiz bırakılanların kaç
bin kişi olduğu net olarak bilinememektedir. Bu kişiler “liste ile
fişlenmişlere göre” iş bulma konusunda biraz daha avantajlı olabilmektedir.
Kaynak: TÜİK Hane Halkı İşgücü
Anketi
OHAL’de Artan İstihdam Daha Çok Kayıtdışı Sektörlerdedir!!!
OHAL-KHK uygulamaları kapsamında
emeğin kazanılmış hakları genel olarak kısıtlanmıştır. İşçiler için kiralık
işçilik dönemi başlatılırken, işsizlik sigortası 4 defa OHA-L KHK’leri ve bir
defa da Bakanlar Kurulu kararı ile “işsizler aleyhine, işveren lehine” daha çok
kullanılma açılmıştır[1].
Memurların güvenceli çalışmaları KHK’ler ile ihlal edilirken bu kapsamda
yapısal bir “reformla” tarafsız kamu
emekçisi eliyle sunulan kamu hizmeti düzeni yerine, “partili kamu hizmeti
düzenine” geçilmeye çalışmaktadır. Kıdem tazminatlarının kısıtlanmasına ilişkin
çalışmalar devam ettirilmektedir. Ancak TÜİK’in Şubat dönemi verilerine göre bu
politikalar işsizliğin artması ile sonuçlanmıştır. Sadece işsizliğin Türkiye
tarihinin en yüksek sayısı olan 3.900.000 kişiye ulaşması değil mesele olan
aynı zamanda istihdamda kayıt dışılığın payı da artmaktadır. OHA-L/KHK
ihraçları ile birlikte Eylül döneminden bu yana arttığı ifade edilen istihdamın
önemli bir oranı kayıt dışı sektörlerde olmuştur. Bu yönüyle Aralık ayında tüm
istihdam artışından daha çok kayıt dışında artışın olduğu görülmektedir. Eylül
dönemi itibariyle işe giren ortalama her yüz kişinin 68’i kayıt dışı işe
girmiştir. İş bulabilen KHK’lilerin de bu kapsamda yerleşebildiği ifade
edilmektedir.
Önceki Yıl Aynı Döneme Göre Toplam İstihdam Artışı
|
Kayıt Dışı İstihdam Artışı ve Toplam İstihdam Artışı
İçindeki Oranı
|
|||
2016
|
Ocak
|
821.000
|
116.000
|
14%
|
Şubat
|
880.000
|
398.000
|
45%
|
|
Mart
|
1 040.000
|
370.000
|
36%
|
|
Nisan
|
1 000.000
|
391.000
|
39%
|
|
Mayıs
|
795.000
|
228.000
|
29%
|
|
Haziran
|
390.000
|
- 35.000
|
-9%
|
|
Temmuz
|
294.000
|
- 87.000
|
-30%
|
|
Ağustos
|
323.000
|
- 27.000
|
-8%
|
|
Eylül
|
408.000
|
91.000
|
22%
|
|
Ekim
|
411.000
|
208.000
|
51%
|
|
Kasım
|
391.000
|
322.000
|
82%
|
|
Aralık
|
221.000
|
232.000
|
105%
|
|
2017
|
Ocak
|
397.000
|
308.000
|
78%
|
Şubat
|
500.000
|
352.000
|
70%
|
Süresi bir yıla doğru uzayan ve “olağanlaşan
OHAL” kapsamında, nitelikli ve kitlesel bir işsizlik arttırma politikası ortaya
çıkmıştır. Enflasyon, İç/Dış Borçlanma, Cari Açık ve Bütçe açığı referandum
sonrasında da “artışına” devam etmiştir. 2017 yılı hem işçiler hem kamu
emekçileri için toplu görüşme/sözleşme yılıdır. Bu kapsamda uzun süreli
nitelikli işsizliğin, reel ücret artışını negatif etkilemesi olasılıklardan
biridir. Yine bu koşullarda nitelikli bir istihdam koşulu sağlanamadığından
adeta bir beyin göçü teşviki söz konusudur. OHAL ve KHK’ler etkisiyle yaklaşık
500-700 bin arası yeni nitelikli işsiz ortaya çıkarılmıştır ve bu olumsuz
gelişme nedeniyle istihdam koşulları kötüleşmiştir. OHAL-KHK ihraçları
sonrasında artan istihdamın önemli bir kısmı güvencesiz, sigortasız ve
kayıtdışı olduğu görülmelidir.
Sonuç soruları olarak Çalışma ve
(Sosyal Güvenlik) Bakanı’nın, işsizlik sigortası fonu kullanılarak Milli
İstihdam Seferberliği[2]
kapsamında bir milyondan fazla kişiyi nerede işe yerleştirdiği bilinmemektedir[3]!
Bu sayının İŞKUR bülteni ile henüz teyit edilmediğini ve İŞKUR Aylık İstatistik
Bülteninin Son 3 “Aylık” dönemde yayımlanmadığını hatırlatmak zorundayız. Bu kapsamda;
1) İŞKUR
Aylık İstatistik Bültenleri neden yayınlanmamaktadır?
2) Gerçekten
bir milyon kişi, işsizlik sigortası fonu kullanılarak mı işe yerleştirilmiştir?
Bu bir milyon kişi için 773 TL teşvik verilmiş midir? (aylık olarak 1.000.000*773=773
Milyon TL) Bir milyon kişi “kayıt içi” işe yerleştirildiyse istihdamdaki kayıt
dışılık payının artışı nasıl açıklanabilir.
3) Enflasyonun
Mayıs ayında 2 haneli olması ve döviz kuru artışı nedeniyle 2017 zamlarının
eridiği memur ve asgari ücretli için 2018-19 yıllarındaki artışlara ilişkin
oranlar nelerdir?
4) Teşvikli-talimatlı-OHAL’li
bir emek düzeninde nitelikli emeğin ülke dışına kaçmaması için pasaport
yasakları yeterli olacak mıdır?
5) Sadece
KHK ihraçları nedeniyle işsiz olanların sayısı günlük ortalama 500’ün altına
indikçe yeni KHK’ler çıkarılacak mıdır?
6) Nitelikli
işsizler ve niteliksiz istihdam koşulları ile amaçlanan emeğin çalışma
koşulları ile “2023 hedefleri” arasında bir bağlantı var mıdır?
*Bu yazı sendika.org sitesinde 22.05.2017 tarihinde yayınlanmıştır. "KHK İşsizliği:
Nitelikli ve devlet destekli başlığıyla yayınlanmıştır.
"
İlgili link "http://sendika42.org/2017/05/khk-issizligi-nitelikli-ve-devlet-destekli-sinan-ok/"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder