24 Mayıs 2017 Çarşamba

KHK’Lİ İŞSİZLİĞİ: DEVLET DESTEKLİ OVER-QUALİFİED UNEMPLOYMENT

KHK’Lİ İŞSİZLİĞİ: DEVLET DESTEKLİ OVER-QUALİFİED UNEMPLOYMENT*

 15 Temmuz darbe girişi-mi sadece “bağzı” projeler için “Allah’ın lütfu” olmadı. Yüzbinlerce kıdemli, nitelikli ve deneyimli emek sahibinin de işsiz bırakılmasıyla “sermaye” odaklı da bir hizmet oldu. Sadece KHK fişlemesiyle % 95’ten fazlası üniversite mezunu ve önemli bir kesimi yüksek lisans ve doktoralı olan “KHK’li yüzbinler”, kayıtiçi, “insan onuruna yakışır” ve nitelikli bir iş bulamaz durumdalar. Başta OHAL olmak üzere uygulanan ekonomik politikaların amacı, zaten artma eğiliminde olan işsizliği daha da arttırmaktır. Uygulanan milli istihdam seferberliği sonrasında söylem ile sonucun farklı çıktığı da görülmektedir.
Bu devlet destekli uzun süreli işsizlik, sosyo-ekonomik ve psikolojik açıdan kitlesel sorunlara yol açmaktadır. Tespit edilebilen yaklaşık 110.000 ihracın, “doğrudan” bakmakla yükümlü olduğu yaklaşık 500.000 yurttaşın en az 300.000’inin öğrenci olduğu tahmin ediliyor. İhraç edilenlerin içerisinde engelli, hamile, süreğen hastalığı olan bireylerin sayısının en az 2.000 kişi olduğu ifade edilmektedir. İhraç edildiği için intihar edenlerin sayısı günden güne artmaktadır ve bu korkunç sayının önemli bir kısmı medyanın gündemine gelmediği için konuşulan sayılar yüzün altında kalmaktadır.
İhraç edilenler yaşadığı yerde iş bulamadığı veya geçinemediği için boşanmakta, göç etmekte veya gurbete gitmektedir. Bu kapsamda çok yüksek oranda aile içi şiddet veya benzeri olumsuzluklar yaşanmaktadır. Önemli bir oranda borçlu olan bu kamu emekçileri kitlesi, uzun süreli işsiz kaldıklarından “günü kurtarabilmek” için elde avuçta var olanla yetinme veya var olanı “KHK’den satmak” durumunda kalmaktadır.  

İşsizliğin Nitelikli Hale Gelmesi Reel Ücretleri Düşürür

Hem nitelikli hem hak arama yolları bir OHA-L komisyonuna havale edilmiş deneyimli KHK’liler, sadece kayıtdışı ve kuralsız sektörlerde, tam da siyasal iktidarın 2000’lerden bu yana ulaşmak istediği “işgücü piyasasına” uygun bir yedek işgücü ordusunu oluşturuyor. Seyahat özgürlükleri kısıtlanmış olan onbinlerce yurttaşın karşı karşıya kaldığı sistematik ayrımcılığın bir sonucu olarak, KHK’liler niteliklerine uygun olmasa da düşük ücretli bir işte hem de kayıt dışı çalışmak zorunda kalmaktalar. 690 sayılı KHK ile iç hukuk yollarına başvuruları neredeyse “yasaklanmış” olan yüzbinlerin dosyaları, 7 kişilik OHA-L komisyonunda görüşülüp sonuçlanana kadar bu “nitelikli işsizlik ve niteliksiz istihdam” koşulları devam edecektir.  Bu durum, sermaye kesimine yönelik “istihdam teşviklerinin bir boyutudur.”

Devlet Beyin Göçünü mü Teşvik Ediyor?

İhraç edilen yaklaşık 5.000 akademisyenin yanı sıra sadece üniversitelerden “kapatılma, sözleşme yenilememe, vb.” nedenlerle 20.000 kişinin/akademisyenin işsiz kaldığı veya ülkeyi terk ettiği ifade edilmektedir. Bu yönüyle, bir tür devlet eliyle “beyin göçünü destekleme projesine” dönen ihraçlar sorunu mevcut durumda üniversitelerinde görevlerinin başında kalabilenleri de kapsamına almıştır. OHA-L nedeniyle kaç akademisyenin yurtdışına çıkış yasağı olduğu tespit edilebilirken çıkış yasağı olmayanlardan “kaç bin kişinin” çıktığı veya çıkmayı planladığı henüz tespit edilebilmiş değildir. OHA-L’in uzaması/olağanlaşması ve ihraçların devam etmesi bu yönde “süresiz dönüşümsüz bir beyin göçünü” hızlandırmaktadır.

Artan İşsizlikte OHAL/KHK Etkisi Ne Kadar?


“Türkiye’yi 2009 yılında teğet geçen kriz dönemi hariç!  2001 krizinden bu yana yapısallaşan % 10 bandındaki işsizlik, OHAL ve KHK’ler etkisi ile % 2-3 bandında artış göstermiştir. OHAL’in uzaması durumunda bu “çok nitelikli işsizlerin” genel işsizler içerisindeki payı artacaktır.  OHAL’in devam etmesi durumuna işsiz sayısı 2017 yılı sonunda 4 milyon bandını da aşacaktır. OHA-L’in uygulanmaya başladığı Temmuz 2016 döneminden bu yana işsiziler içerisinde üniversite mezunlarının oranı artış göstermektedir. En çok kitlesel ihracın yaşandığı Eylül ve Ekim aylarında her 100 işsizin 28’i yüksek öğretimli iken en son açıklanan Şubat dönemi verilerine göre bu oran % 24 olmuştur. 921.000 yükseköğretim mezununa tekabül eden % 24’lük oran, yüz bini aşan KHK’li ihracın Haziran dönemindeki sayıya (688.000) eklenmesi ve yeni mezunların iş bulamamasıyla ortaya çıkan OHAL tablosudur. Ayrıca KHK “listesi” ile olmasa dahi OHAL kapsamında kayyum atanan veya kapatılan kurum ve kuruluşlar kapsamında işsiz bırakılanların kaç bin kişi olduğu net olarak bilinememektedir. Bu kişiler “liste ile fişlenmişlere göre” iş bulma konusunda biraz daha avantajlı olabilmektedir.


Kaynak: TÜİK Hane Halkı İşgücü Anketi

OHAL’de Artan İstihdam Daha Çok Kayıtdışı Sektörlerdedir!!!


OHAL-KHK uygulamaları kapsamında emeğin kazanılmış hakları genel olarak kısıtlanmıştır. İşçiler için kiralık işçilik dönemi başlatılırken, işsizlik sigortası 4 defa OHA-L KHK’leri ve bir defa da Bakanlar Kurulu kararı ile “işsizler aleyhine, işveren lehine” daha çok kullanılma açılmıştır[1]. Memurların güvenceli çalışmaları KHK’ler ile ihlal edilirken bu kapsamda yapısal bir  “reformla” tarafsız kamu emekçisi eliyle sunulan kamu hizmeti düzeni yerine, “partili kamu hizmeti düzenine” geçilmeye çalışmaktadır. Kıdem tazminatlarının kısıtlanmasına ilişkin çalışmalar devam ettirilmektedir. Ancak TÜİK’in Şubat dönemi verilerine göre bu politikalar işsizliğin artması ile sonuçlanmıştır. Sadece işsizliğin Türkiye tarihinin en yüksek sayısı olan 3.900.000 kişiye ulaşması değil mesele olan aynı zamanda istihdamda kayıt dışılığın payı da artmaktadır. OHA-L/KHK ihraçları ile birlikte Eylül döneminden bu yana arttığı ifade edilen istihdamın önemli bir oranı kayıt dışı sektörlerde olmuştur. Bu yönüyle Aralık ayında tüm istihdam artışından daha çok kayıt dışında artışın olduğu görülmektedir. Eylül dönemi itibariyle işe giren ortalama her yüz kişinin 68’i kayıt dışı işe girmiştir. İş bulabilen KHK’lilerin de bu kapsamda yerleşebildiği ifade edilmektedir.
Önceki Yıl Aynı Döneme Göre Toplam İstihdam Artışı
Kayıt Dışı İstihdam Artışı ve Toplam İstihdam Artışı İçindeki Oranı
2016
Ocak
 821.000
 116.000
14%
Şubat
 880.000
 398.000
45%
Mart
1 040.000
 370.000
36%
Nisan
1 000.000
 391.000
39%
Mayıs
 795.000
 228.000
29%
Haziran
 390.000
- 35.000
-9%
Temmuz
 294.000
- 87.000
-30%
Ağustos
 323.000
- 27.000
-8%
Eylül
 408.000
 91.000
22%
Ekim
 411.000
 208.000
51%
Kasım
 391.000
 322.000
82%
Aralık
 221.000
 232.000
105%
2017
Ocak
 397.000
 308.000
78%
Şubat
 500.000
 352.000
70%

Süresi bir yıla doğru uzayan ve “olağanlaşan OHAL” kapsamında, nitelikli ve kitlesel bir işsizlik arttırma politikası ortaya çıkmıştır. Enflasyon, İç/Dış Borçlanma, Cari Açık ve Bütçe açığı referandum sonrasında da “artışına” devam etmiştir. 2017 yılı hem işçiler hem kamu emekçileri için toplu görüşme/sözleşme yılıdır. Bu kapsamda uzun süreli nitelikli işsizliğin, reel ücret artışını negatif etkilemesi olasılıklardan biridir. Yine bu koşullarda nitelikli bir istihdam koşulu sağlanamadığından adeta bir beyin göçü teşviki söz konusudur. OHAL ve KHK’ler etkisiyle yaklaşık 500-700 bin arası yeni nitelikli işsiz ortaya çıkarılmıştır ve bu olumsuz gelişme nedeniyle istihdam koşulları kötüleşmiştir. OHAL-KHK ihraçları sonrasında artan istihdamın önemli bir kısmı güvencesiz, sigortasız ve kayıtdışı olduğu görülmelidir.
Sonuç soruları olarak Çalışma ve (Sosyal Güvenlik) Bakanı’nın, işsizlik sigortası fonu kullanılarak Milli İstihdam Seferberliği[2] kapsamında bir milyondan fazla kişiyi nerede işe yerleştirdiği bilinmemektedir[3]! Bu sayının İŞKUR bülteni ile henüz teyit edilmediğini ve İŞKUR Aylık İstatistik Bülteninin Son 3 “Aylık” dönemde yayımlanmadığını hatırlatmak zorundayız.  Bu kapsamda;
      1)      İŞKUR Aylık İstatistik Bültenleri neden yayınlanmamaktadır?
    
     2)      Gerçekten bir milyon kişi, işsizlik sigortası fonu kullanılarak mı işe yerleştirilmiştir? Bu bir milyon kişi için 773 TL teşvik verilmiş midir? (aylık olarak 1.000.000*773=773 Milyon TL) Bir milyon kişi “kayıt içi” işe yerleştirildiyse istihdamdaki kayıt dışılık payının artışı nasıl açıklanabilir.
     
      3)      Enflasyonun Mayıs ayında 2 haneli olması ve döviz kuru artışı nedeniyle 2017 zamlarının eridiği memur ve asgari ücretli için 2018-19 yıllarındaki artışlara ilişkin oranlar nelerdir?

    4)  Teşvikli-talimatlı-OHAL’li bir emek düzeninde nitelikli emeğin ülke dışına kaçmaması için pasaport yasakları yeterli olacak mıdır?
     
     5)      Sadece KHK ihraçları nedeniyle işsiz olanların sayısı günlük ortalama 500’ün altına indikçe yeni KHK’ler çıkarılacak mıdır?

     6)      Nitelikli işsizler ve niteliksiz istihdam koşulları ile amaçlanan emeğin çalışma koşulları ile “2023 hedefleri” arasında bir bağlantı var mıdır?
   
     *Bu yazı sendika.org sitesinde 22.05.2017 tarihinde yayınlanmıştır. "KHK İşsizliği:
Nitelikli ve devlet destekli başlığıyla yayınlanmıştır.  
"
     İlgili link "http://sendika42.org/2017/05/khk-issizligi-nitelikli-ve-devlet-destekli-sinan-ok/"


Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...