Türkiye’de darbe
“girişinden” aylar geçtikten sonra, OHAL kapsamında “olağan hukuka aykırı bir
şekilde” işten atmalar gerçekleştirilmiştir. İhraçların, masuniyet karinesi
gözetilmeden yapıldığı, idari tasarruflarla yüzbinleri aşan sayıda yurttaşın
“kişisel kanaatler, ihbarlar ve fişlemeler” sonucu işten atıldığı yaygın bir
şekilde ifade edilmektedir. “Kanunsuz suç ve ceza olmaz”, “İdari kararla suç ve
ceza inşa edilemez” “Sert çekirdekli haklar KHK ile düzenlemez” “Suç ve
cezanın şahsiliği”, “Kanunlar geriye yürümez” … gibi tarihsel/evrensel hukuk
ilkelerine ve cari anayasaya aykırı bir sürecin, “OHAL adı” altında yaşatıldığı
görülmektedir. KESK gibi, tarihi, darbelerle mücadelede geçmiş sendikaların ve
kurumların “darbe ile mücadele adı altında” üyelerinin işten atılması “darbe ile mücadele ile mücadele”
anlayışını pekiştirmektedir. Bu karmaşa ve hukuksuzluk içerisinde engelli ihraç
olmak “pekiştirilmiş bir adaletsizliğe” maruz kalmak şeklinde yaşanmaktadır.
1 Eylül 2017
Dünya Barış Günü itibariyle bir yılı dolacak olan ihraç edilmiş kamu emekçileri
içerisinde Engelliler de önemli bir sayıda bulunmaktadır. Ankara da SGK’den
ihraç bir ortopedik bir engellinin beyanı durumu özetler niteliktedir. “Siyasal iktidar, ilk defa engelliler ile
engelli olmayanlar arasında ayırım yapmadı. Bize de engelli olmayanlara yaptığı
işlemin aynısını yaptı!”
Engelli
kişilerin, çalışma yaşamına dahil olmaları en temel evrensel yurttaşlık
haklarındandır ancak kamuda engelli olarak çalışmak; hem adaylık süreci hem de
sonrasında birçok zorluğu barındırmaktadır. Engelliliğe yönelik, toplumsal ve
hukuksal tanımlama karmaşasından, ön yargılardan ve kişisel özelliklerden kaynaklı
durumlar ve sorunlar da yaşanmaktadır.
Tüm bu zorlukları aşıp kamu emekçisi olma durumuna “erişebilmiş” en az
2.000 engelli ihraçlar kapsamında tekrar engellenmiştir.
KESK, “İhraç Edilen Kamu Emekçileri”
Araştırması’nın verilerine göre yüzbinlerce ihraç edilen emekçiler içerisinde;
Ortopedik, Görme, İşitme, Zihinsel,
Çoklu engelli olduğunu ifade edenlerin yanısıra “süreğen hastalıkları”
olanların olduğu tespit edilmiştir. OHAL
Kapsamında ihraç edilen engelli ve kronik hasta oranı % 2,88, yaklaşık sayısı
ise 2.000 kişi civarındadır. Araştırma, polis/asker ihraçları içerisinde
engelli ihraç olmadığı varsayımıyla bu sayıya ulaşmıştır. Araştırmada 55 farklı
ilden ve 19 farklı kurumdan engelli ihraç edildiği beyan edilmiştir.
İhraç edilen engellilerin % 42’si
ortopedik, % 13’ü görme, % 9’u çoklu (birden fazla engeli olan), % 7’si işitme
engelli olduğunu ifade ederken süreğen hastalığı olanların oranı % 29’dur. İhraç edilen engellilerin % 82’si erkek %
18’i kadındır. İhraç edilen engellilerin engel grupları ve cinsiyete göre
görünümü aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Engel Grubu
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
Fiziksel / Ortopedik
|
43%
|
36%
|
42%
|
85%
|
15%
|
100%
|
Süreğen Hastalık
|
28%
|
36%
|
29%
|
78%
|
22%
|
100%
|
Görme
|
14%
|
12%
|
13%
|
84%
|
16%
|
100%
|
Çoklu
|
8%
|
12%
|
9%
|
75%
|
25%
|
100%
|
İşitsel
|
8%
|
4%
|
7%
|
90%
|
10%
|
100%
|
Genel Toplam
|
100%
|
100%
|
100%
|
82%
|
18%
|
100%
|
İhraç edilen engellilerin de ihraç
edilmeden önce herhangi bir idari veya adli kovuşturma/soruşturma işlemi
geçirmediği, savunma hakkını kullanmadığı görülmektedir. “İhraç edilmeden önce hiçbir soruşturma yapılmadı” diyen
engelli ihraç oranı % 82’dir.
Engelli ihraçların en
temel sorunlarından birisi emeklilik hakkını kazanmış olan engelli ihraçların
emekli edilmeden ihraç edilmesidir. 15 yıllık hizmeti bulunan ihraç engelliler emeklilik
haklarından mahrum bırakılmıştır. Olağan koşullarda 15 yılda kazanılmış hakları
olan emeklilikleri, ihraç edildikten sonra “engelli değillermiş gibi” var
sayılarak 25 yıl prim şartı koşulmaktadır. Bu nedenle 25 yıl şartını yerine
getiremeyen yüzlerce engelli hem ihraç edilmiş hem de yoksulluğa terk
edilmiştir. Engelli ihraçların kıdemlerini gösteren aşağıdaki tabloda
görüleceği üzere ihraç edilen her iki engelliden birisi emeklilik hakkını
kazandığı halde ihraç edilmiştir. Ancak 25 yılını
doldurmuş ve yaş şartını yerine getiren engelli ihraçlar emekli olabilmektedir.
Bu kişilerin de emekli ikramiyesi çoğunlukla verilmemiştir.
Kıdem
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
1-5 Yıl
|
23%
|
16%
|
22%
|
6-10 Yıl
|
18%
|
28%
|
20%
|
11-15 Yıl
|
9%
|
8%
|
9%
|
16-20 Yıl
|
31%
|
20%
|
29%
|
20 Yıl Üzeri
|
18%
|
28%
|
20%
|
Genel Toplam
|
100%
|
100%
|
100%
|
Araştırma sonuçlarına göre ihraç edilen
engellilerin % 79’u lisans veya yüksek lisans mezunudur. Engellilerin bu eğitim
düzeyine erişimlerindeki zorluklar düşünüldüğünde yapılan haksızlık daha da
derinleşmektedir.
İhraç edilen engellilerin % 80’ni evli
olduğunu ifade etmiştir. Araştırma sonuçlarına göre engelli ihraçların %
95’inin kendileri dışındakilere de dair bakım yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu
kapsamda % 84’ünün çocuk bakma
yükümlülüğü, % 61’inin öğrenci bakım yükümlülüğü bulunmaktadır. İhraç
engellilerle ilgili en temel sorunlardan birisi de % 18’inin kendileri dışında
engelli veya kronik hasta bakım yükümlülüğü bulunmaktadır.
KESK İhraç Edilen Kamu Emekçileri
Araştırmasına göre; ihraç edilen engellilerin % 46’sı kiracı ve % 31’inin
ipotekli konut borcu bulunmaktadır. İhraç işlemiyle işsiz bırakılan
engellilerin % 68’i gelir hiç olmayan hanelerde yaşamak zorunda bırakılmıştır.
İhraç edilen engellilerin % 79’u iş aramış ama sadece % 9’u iş bulabilmiştir.
İhraç edilen engellilerin % 82’si
ihraçtan sonra bir sağlık sorunu yaşamasına rağmen sadece % 26’sının sağlık
güvencesi bulunmaktadır. İhraç edilen engellilerin % 76’sı aile içi
ilişkilerinde ihraç nedeniyle sorun yaşarken % 89’u genel sosyal ilişkilerinde
sorun yaşadığını beyan etmiştir. Engelli ihraçların % 81’i kendileriyle
gerçekleştirilen sosyal dayanışmanın yetersiz kaldığını ifade etmiştir.
Engellilerin
toplumsal yaşama dahil olması için çok önemli rolleri olan kurumların engelli
ihraçları içerisinde en büyük payı aldığı görülmektedir. İhraç edilen her iki
engelliden biri Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ihraç edildiğini beyan etmiştir.
İhraç edilen engelli bir öğretmenin beyanı şöyledir. ““Kendim
gibi işitme engelli öğrencilerim kendi durumlarına duyarlı bir öğretmenden
mahrum kaldı.”
Yazının başında
ifade edilen “pekiştirilmiş adaletsizlik durumunu” engelliler kendi
ifadeleriyle şöyle belirtmişlerdir.
“İşten
atıldıktan sonra başka yerde de iş bulamadım hem engelli olduğum için hem de
KHK ile atıldığım için.”
“Hiçbir
sebep gösterilmeden KHK ile ihraç edildiğimi gördüm. İşveren yok, eş dost
uzaklaşmış, kendi vatanımızda el olduk. Tamamen ötekileştirilmiş durumdayım.”
“Hiç bir
şey sorulmadan ihraç edildim. Evde yardımcı benim için ihtiyaç. Maddi
yetersizlik buna imkan tanımıyor. İş yapmakta zorlanıyorum. Eşim de engelli
kendine uygun olmayan şartlarda çalışıyor. Geçimimizi sağlamakta zorlanıyoruz.”
“672
sayılı KHK ile eşim ve ben haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atıldık şuan
hiçbir gelirimiz yok maddi manevi çok sıkıntı içindeyiz en yakın dost
bildiklerimizde arayıp sormuyor 3 çocuğumuz var en azından birimiz göreve
dönsek çocuklarımızın iadesini karşılarız başka bir yerde işte vermiyorlar %89
özürlüyüm bu mağduriyetimizi bir çözüm bulunmasını istiyoruz saygılarımızla”
NOT: OHAL kapsamında ihraç edilen engellilerin “tam listesine ve nihai
durumlarına” ulaşmak amacıyla Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Ankara Şubesi bir
araştırma başlatmıştır. “Engelli İhraçlar” veya “Süreğen/Kronik
Hastalığı Olan İhraçlar” linki doldurarak durumlarını iletebilir.
*Bu yazı 6 Temmuz 2017 tarihinde Bianette yayınlanmıştır.